Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 28
 İndirme 7
İbn Rüşd ve İbn Teymiyye’de ‘Bireyin Tanımı’ ya da İslam Düşüncesinde Özgün Bir Konseptüalizm ve Özgün Bir Nominalizm Örneği The Definition of the “Individual” in Ibn Rushd and Ibn Taymiyya: The Case of an Original Conceptualism and Nominalism in the Islamic Thought
2012
Dergi:  
Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi
Yazar:  
Özet:

‘Bireyin tanımı’ problemi, ‘birey’in nasıl anlamlandırıldığına bağlı olarak, önümüze çeşitli felsefî meseleler çıkarmaktadır. Bunların tümü, kökeni Platon ve Aristoteles’e uzanan tümeller sorunu ile ilişkilidir. Esasen bu konu etrafında, hem ontolojik hem de epistemolojik bağlamda çeşitli tartışmalar yapılmıştır. İslam düşünce tarihi açısından, her biri kendine özgü yorum ve konuma sahip iki önemli isim İbn Rüşd ve İbn Teymiyye , tümel-tikel ilişkisi problemi hakkında, kuşkusuz farklı temeller üzerinde yükselen fikirlere sahiptir. Bu iki düşünürden İbn Rüşd, Aristotelesçi felsefenin tüm zamanlardaki en büyük isimlerinden biridir kuşkusuz; Selefîliğin önde gelen şahsiyetlerinden biri olan İbn Teymiyye ise bizzat felsefî düşünceyi inceleyerek felsefeye karşı şiddetli eleştiriler yöneltmiştir. ‘Birey’in tanımlanması, yalnız kendisi ile özdeş olan ‘birey’i bir tümel olarak kavramak anlamına geleceği için, kendi içinde bir paradoks oluşturmaz mı? İbn Rüşd, bu sorunu tartışmakta ve varolma-varolmama analizi ile bir çözüm üretmeye çalışmaktadır. İbn Teymiyye ise, Aristotelyen ontolojiyi eleştirerek, doğrudan doğruya mahiyet kavramına dayanan tümel-tikel çözümlemesine ve dolayısıyla Meşşai ‘tanım’ teorisine hücum etmektedir. Sonuç itibariyle İbn Rüşd, bu orijinal problem hakkındaki analiziyle, özgün bir konseptüalizmin ve İbn Teymiyye ise yine özgün bir nominalizmin ipuçlarını ortaya koymaktadırlar. Elbette her iki düşünürün temel endişelerinde, bir ortaklık mevcuttur: en doğru bilgiye ulaşma metodunu saptamak. Mamafih İbn Rüşd’ün ‘varlık’ tasavvuru ile İbn Teymiyye’nin ‘varlık’ tasavvuru arasındaki yapısal farklar, onların epistemik kavrayışlarını da etkilemiş ve başkalaştırmıştır. İbn Rüşd, ‘bilimsel bilgi’ için zemin oluşturacak zorunlu bilginin peşindedir ve bu yüzden, tıpkı Aristoteles gibi, varoluş içindeki ‘zorunluluk’lara odaklanmaktadır. İşte bu yüzden, ‘birey’in tanımlanabilirliğinin kesin biçimde gösterilmesi, ontolojik ve epistemik açıdan büyük önem taşımaktadır. İbn Teymiyye ise bir şekilde ‘kendinde zorunluluk’ ifade ettiğini düşündüğü ve Aristotelesçi tanım teorisinin merkezini oluşturan özsellik ve mahiyet kavramlarına şiddetle karşı çıkmaktadır. İşte bu noktada İbn Teymiyye, ‘birey’in tanımlanabilirliği problemini, tikel-tümel ilişkisi bağlamında eleştiriye tâbi tutarak, kendisi ile özdeş olan ‘birey’in varlığı ile ‘birey’in özünü meydana getiren ve esasen tanımın elde etmeyi amaçladığı ‘mahiyet’i arasındaki bağı tartışmaktadır

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi

Alan :   İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 303
Atıf : 618
Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi