Siyasal ulusçulukta dil, yurttaşlara ulusal kimlik kazandırmanın bir aracı iken romantik ulusçuluk, milleti dilden hareketle tanımlanmış kollektif bir kimlik kabul eder. Romantik ulusçuluğun etkisinin gözlemlendiği Türk milliyetçiliğinde de ulus olmanın ön koşulu dildir. Ziya Gökalp bunu, “Dil bağımsızlığı, siyasi bir bağımsızlığın öncüsüdür.” şeklinde ifade eder. Romantik milliyetçiliğin etkisinde dile en üst perdeden önem atfeden Millî Edebiyat kadrosu, bu fikrin kültürel alanda kabul görmesi ve ilkelerinin benimsetilmesi noktasında gaflet imgelerinden yararlanmıştır. Zira bir fikir yahut standardın yürürlüğe konabilmesinin yolu, onun yokluğu yahut noksanlığının tahayyül edilmesi, yani gaflet imgelerinden geçer. Gaflet imgeleri bu nedenle propagandanın biricik meşruiyet kaynağıdır. Milli Edebiyat sanatkârı da Türkçe konusundaki aydınlanmayı yine aydın ve toplumun bu konudaki bilgisizlik ve duyarsızlığından söz etmekle sağlamaya çalışmıştır. Bu çalışma, Yeni Lisan ve Milli Edebiyat hareketinin Türkçenin iç ve dış planlamasına ilişkin görüş ve tasarruflarını tespit etme ve inceleme amacı gütmektedir. Dil üzerinden kültür devrimine girişen bu hareketin tasfiyeci olup olmadığı da tartışılan konulardan biridir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|