Hindistan-Türkiye ilişkileri çok eskiye dayanmaktadır. Yaklaşık sekiz asır Hindistan'ı vatan tutan Türkler birçok edebi ve mimari eser bırakmıştır. Sekiz asır Türk hakimiyetinde kalan ve kültürel çeşitlilikte Anadolu'yla yarışabilecek durumda olan Hindistan, Türk kültüründen oldukça etkilenmiştir. Bu etkiye Hindistan’da konuşulan Hintçe ve Urduca’da daha çok rastlanır. Türkçe her ne kadar Hindistan'ın resmî dili olarak kabullenilmemişse de kendi tesirini Urduca ve Hintçe’ye bırakmıştır. Bugün Hintçe, Urduca ve Türkçe arasındaki ortak kelimelerin sayısı dokuz bin civarına varmaktadır. Fakat İngilizlerin Hindistan'a girişiyle Türkçe Hindistan’da unutulmuş ve Türkçe eserlerin çoğu İngiltere’ye götürülmüştür. Kalan eserler üzerinde de yeterince ilmî çalışma yapılmamıştır. Fakat Delhi’deki Jamia Millia İslamia Üniversitesinde TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü’nün 2006’dan beri ortaklaşa yürüttüğü Türkçe programı ile Türkçenin yaygınlık kazanması hedeflenmiştir. Jamia Millia İslamia Üniversitesinde, Türkçe öğretimi, TİKA’nın girişimleri sonucu, 2006-2007 öğretim yılında başlamıştır ve 2010 yılından bu yana da Yunus Emre Enstitüsünün desteği ile devam etmektedir. Beşeri Bilimler ve Yabancı Diller Fakültesi çatısı altında, sertifika programı kapsamında açılan kurslar, takip eden süreçte, sırasıyla Diploma ve Yüksek Diploma programları ile ivme kazanmıştır. Yukarıdaki programlara öğrenciler tarafından gösterilen ilgi neticesinde, 2012-2013 öğretim yılında Türk Dili ve Edebiyatı lisans programı açılmış ve ilk öğrenci kayıtlarını almıştır. Üzerinde çalıştığımız makalede; 2006’da Jamia Millia İslamia Üniversitesinde sertifika programı ile başlayan, bugün lisans düzeyinde olan ve yüksek lisans programının açılması yönünde ilerleyen bölümün gelişimi üzerinde durulacaktır. Ayrıca Hindistan’ın Delhi eyaletindeki bir başka üniversite olan Jawaharlal Nehru’da da Yunus Emre Enstitüsünün protokolü çerçevesinde seçmeli Türkçe dersleri mevcuttur ve makalemizde Arapça, İngilizce, Farsça gibi dil ve edebiyat bölümlerinde okuyan öğrencilerin Türkçeyi tercih etme sebepleri de ele alınacaktır.
The relations between India and Turkey are very old. The Turks, who have kept India home for about eight centuries, have left many literary and architectural works. India, which has remained in the domination of Turkey for eight centuries and is able to compete with Anadolu in cultural diversity, has been very influenced by Turkish culture. This effect is more common in the Indian and Urdu language spoken in India. Although Turkey is not accepted as the official language of India, it has left its own place to Urdu and Indian. Today, the number of common words between Indian, Urdu and Turkish reaches about nine thousand. But when the British entered India, the Turkish was forgotten in India and most of the Turkish works were brought to England. The remaining work has not been done sufficiently. But at the Jamia Millia Islamic University in Delhi, TIKA and the Yunus Emre Institute have jointly conducted the Turkish program since 2006, aimed at gaining the spread of Turkish. At Jamia Millia Islamic University, Turkish teaching, as a result of the initiatives of TIKA, began in the 2006-2007 academic year and has been continued with the support of the Yunus Emre Institute since 2010. Under the roof of the Faculty of Humanities and Foreign Languages, the courses opened under the certificate program, in the follow-up process, have gained impulsion, respectively, with the Diploma and Higher Diploma programs. As a result of the interest shown by students in the above programs, the 2012-2013 academic year the Bachelor of Turkish Language and Literature program was opened and received the first student records. The article we work on will focus on the development of the department, which is at the degree level today, starting with the certificate program at Jamia Millia Islamic University in 2006 and advancing towards the opening of the master's program. In addition, another university in the Indian state of Delhi, Jawaharlal River also has selectively available Turkish courses in the framework of the protocol of the Yunus Emre Institute and in our article we will also discuss the reasons why students studying in language and literature departments such as Arabic, English, Persian and other languages prefer Turkish.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|