Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 30
 İndirme 4
Sühreverdî El-maktûl’de Feyzü’l-envâr
2021
Dergi:  
Kilitbahir
Yazar:  
Özet:

Nur ve işrâk teorisi, ilahiyat meselelerinde aklı merkeze alan Meşşâi felsefe sisteminin devamı niteliğinde ortaya çıkmış bir düşünce geleneğidir. Bilindiği üzere Meşşâi felsefe Tanrı’nın iradesini, fiilini ve yaratıcılığını kısıtlamıştır. İşrâkî felsefe ise kelâm ekolü ile Meşşâi ekolü arasına sıkışan düşüncenin önünü açmak üzere ortaya çıkmıştır. Varlıkların feyz ve sudur yoluyla varlık sahnesine çıktıkları kuramı, Yeni Eflatuncu modelde akıllar üzerine kurgulanırken, İşrâk felsefesi akılların yerine Nurların Nuru’ndan feyz-ü neşet eden nurları koymuştur. Zira nur kavramının, Meşşâi felsefedeki akıllardan daha derin ve kapsamlı bir anlamı vardır. Varlıkların kökenini diğer kavramlara nazaran nurların feyziyle açıklamak daha isabetli görülmüştür. Peki, Sühreverdî’nin [öl. 587/1191] işrâk felsefesi, “birden bir çıkar” prensibini benimseyen Meşşâi felsefedeki sudur kuramıyla birebir örtüşmekte midir? İşrak öncesi Filozoflar, varlıkların illetlerden ortaya çıktıkları veya feyiz yoluyla varlık sahnesine çıktıklarını düşünürken bu sistemi dikey düzlemle sınırlandırmışlardır. Böylece varlıkları yaratan ilk illetin iradesini temelsiz kılmışlardır. O halde Meşşâi felsefede temelsiz bırakılan iradenin, işrâkî felsefedeki karşılığı aynı mıdır? Her şeyden önce İşrakilikte, nurların ortaya çıkması dikey düzlemle kısıtlanmaz, aynı zamanda yatay düzleme de sirayet eder. Buradan felsefede vacip ile mümkün arasında öngörülen düalitik yapıdaki tenzihe gelinebilir. İşrakilikte tek zata sahip olan yaratıcının sıfatlarından biri sayılan “dilediğini yapmak” şeklindeki mükemmel iradeye bakıldığında, mutlak bir düalizmden bahsetmek söz konusu görünmemektedir. Acaba Sühreverdî, bu konuda filozoflara karşı çıkmakta mıdır ve zatın birliği ile çoklu varlıkların irtibatındaki tenzih problemine nasıl bir çözüm getirmektedir?

Anahtar Kelimeler:

The Light Of Emanation In Suhrawardī
2021
Dergi:  
Kilitbahir
Yazar:  
Özet:

The theory of light and illuminationism is an extension of the peripatetic philosophical system, where the mind is excessively used in matters of theology. As it is known, peripatetic philosophy has restricted God's will, action and creativity. Hence the philosophy of Illuminationism has come into play as an effort to broaden the horizons of the thought that was stuck between the schools of theology and the peripatetic scholars. The theory of emanation of the existing was based on the New Platonic model. The philosophy of Illuminationism put the lights that emanate from the light of the lights instead of the minds. The concept of light has a deeper and more comprehensive meaning than the minds in Peripatetic philosophy. Compared to other concepts, with the inspiration of lights existence was explained more clearly. So, does Suhrawardī‘s [1154-1191] philosophy of cooperation exactly match with the theory of emanation in peripatetic philosophy, which adopts the principle of "the one and only"? Philosophers constrained getting out of malady and envisioning by the vertical plane. Likely, they made the will of the first malady that created beings unfounded. Is the equivalent of the will left unfounded in peripatetic philosophy the same in illuminationism philosophy? First of all, the light comes out; it cannot be restricted by the vertical plane, but also spreads to the horizontal plane. In philosophy, one can come to the dichotomy between obligatory and possible. Considering the excellence will to do whatever is regarded as one of the attributes of the creator, this meaning is actually far from being a sign. Does the Suhrawardī object to the philosophers on this issue and how does he come out of the problem of beyondness in the connection of the unity of the individual and the multiple beings?

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Kilitbahir

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 210
Atıf : 278
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini