Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 3
 Görüntüleme 45
 İndirme 8
Sultan Iı. Abdülhamid'in Eşleri ve Nikâh Meselesi
2020
Dergi:  
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

Padişahların aile hayatı kurduğu cariyeleri Harem'de belli bir hiyerarşiye göre rütbe almışlardır. Padişahın ilk eşleri ve ona çocuk doğuranlara Kadınefendi; kadınefendilerden bir alt statüde bulunan padişah hanımlarına ise İkbal Hanımefendi denilmiştir. İslam hukukuna göre cariye ile evlilik hür kadın ile evlilik gibi değildir. Çünkü cariyeye nikâh kıyılmaz, şayet nikâh kıyılmak istenirse cariyenin azat edilmesi gerekir. Padişahların cariyelerine nikâh kıyması, 19. yüzyıla kadar bir iki istisna dışında vâki olmamıştır. 19. yüzyılda ise Osmanlı Devleti'nde cariyelerin hukukî statüsü tartışmalı hale gelmiştir. Osmanlı Devleti savaşlar yoluyla artık toprak kazanmak şöyle dursun elindeki toprakları bile muhafaza edemez duruma gelince saraya gelen cariyelerin ana kaynağı da değişmiştir. Artık savaş esirlerinden köleleştirme şeklindeki usul kaybolmuş; daha çok Rus saldırıları dolayısıyla memleketini terk etmek zorunda kalan Kafkas muhacirlerinin kızlarının saraya alınması uygulaması başlamıştır. Kafkas muhacirleri, sefalet çekmesin ve ileride önemli mevkilere gelebilsin diye kızlarını Osmanlı sarayına veriyorlardı. Bu kızların içerisinde fakir ailelerden gelen öksüz/yetimler olduğu gibi soylu Kafkas hanedanlarından gelenler de vardı. Sarayda bulunan kızlara cariye deniliyordu ama bunların en azından bir kısmı hür/Müslüman kişilerdi. Yani İslam hukukuna göre köleleştirilemezlerdi. Bunlardan saray içi hizmet görenler için bir sıkıntı bulunmuyorsa da padişaha eş olacaklar açısından dikkat çekici bir durum ortaya çıkmıştı. Hür ve Müslüman bir aileden gelen bir kız yahut en azından böyle bir şüphe terettüp edenler nikâh bağı olmadan padişahın hanımı olabilir miydi? Sultan Abdülaziz döneminden itibaren kadınefendilerin sayısının dörtle sınırlanması, şer‘î olarak bir erkeğin nikâhla en fazla dört eş alabileceğinden hareketle mi getirilmişti? Kadınefendilere nikâh kıyılmış mıydı? İkballerin durumu neydi? Bu sorulara henüz yeterli/tatmin edici cevaplar verilebilmiş değildir. Ancak son dönemde padişahların, elimizde resmî kayıtları olmasa da hukukî statüleri müsait olmaması sebebiyle (hür ve Müslüman olduklarından) özellikle Abhaz soylu cariyelerine nikâh kıyıp bu şekilde onları eşleri arasına kattığı iddia edilmektedir. Bu minvalde Sultan II. Abdülhamid'in (öl. 1336/1918) eşlerinin, cariye mi yoksa nikâhlı zevce mi olduğu hususu da günümüzde bazı araştırmalara konu olmuştur. Hatıratlardan yola çıkılarak Sultan Abdülhamid'in eşlerinin neredeyse tamamının hür ve Müslüman asıllı olduğu iddia edilmiştir. Buna göre Sultan Abdülhamid'in zevcelerinin cariye statüsünde olamayacağı ve birlikteliklerinin nikâhla olabileceği söylenmiştir. Öte yandan İslam hukukuna göre en fazla dört kadınla nikâh kıyılabileceği dikkate alındığında on üç eşi olan Sultan'ın evlilikleri hukukî açıdan soru işaretleri oluşturmuştur. Bu problem en bariz şekilde Sultan Abdülhamid'in vefatından sonra vârislerin açtığı veraset davasında görülmüştür. Sultan Abdülhamid'in dokuz hanımla birden nikâhlı olduğu öne sürülen bu davada, söz konusu iddiaya herhangi bir itiraz yapılmamıştır. Bu çalışmada, Sultan Abdülhamid'in eşleriyle ilgili bilgiler ve devlet nezdindeki hukukî statüleri, 2. Meşrutiyet döneminde kendilerine verilen maaşlara ilişkin belgeler üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca Sultan Abdülhamid'in mirasıyla ilgili veraset ilamı davasında ortaya çıkan nikâhlı dokuz hanım meselesi fıkhî açıdan değerlendirilmiştir. Sultan Abdülhamid, saltanatı döneminde ve sonrasında muhalifleri tarafından hiçbir şekilde şeriata aykırı nikâh yahut evlilikle suçlanmamıştır. Buradan hareketle o dönemde Sultan'ın haremiyle ilgili İslam hukukuna aykırı bir durumun öne çıkmadığı söylenebilir. Diğer taraftan mahkemeye konu olan dokuz hanımla nikâhı meselesi İslam hukuku açısından üç ihtimali öne çıkarmaktadır. Bunlardan birincisi mahkemede bazı hanımların hakikati gizlemiş olmalarıdır ki elde edilen verilere göre bu en zayıf ihtimaldir. İkincisi Sultan Abdülhamid tarafından talakın gizlenmesi ve hanımlarının da bundan haberdar olmamasıdır. Bu ihtimal ise Hanefî fıkhı açısından değerlendirildiğinde problemli görülmüştür. Üçüncü ihtimal de nikâh-ı tenezzühî uygulamasıdır. 2. Meşrutiyet'le başlayıp Cumhuriyet'e kadar olan dönemde devlet daireleri arasındaki yazışmalar dikkate alındığında kadınefendilerin nikâhlı zevce -ki bunların sayısı dörtle sınırlandırılmıştır-, ikballerin ise cariye statüsünde değerlendirildiği açıktır. Buradan hareketle nikâh meselesiyle ilgili olarak zikri geçen ihtimallerden en makulünün, ikballerin cariye statüsünde görülüp onlara nikâh-ı tenezzühî kapsamında nikâh kıyılmış olduğu düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler:

The Sultan Ii. Abdulhamid'in Esleri ve Nikâh Meselesi
2020
Yazar:  
Özet:

The carriers of the Padişah's family life were ranked in Harem according to a certain hierarchy. The first wives of the Padişah and those who gave birth to him were the Woman, and the wives of the Padişah who were in a sub-state from the Woman were called the Iqbal Lady. According to the Islamic law, marriage is not like marriage with a free woman. If the worship is not the worship, then the worship is the worship; if the worship is the worship, then the worship is the worship. The marriage of the Padişah's carries was not valid until the 19th century, except for one or two exceptions. In the 19th century, the legal status of the carries in the Ottoman State became controversial. As the Ottoman state is not able to preserve the land in its hands by means of wars, the main source of carries that come to the palace has also changed. The process of slavery of war prisoners has now disappeared; the practice of taking into the palace the daughters of the Caucasus expatriates, who have been forced to leave their homeland due to more Russian attacks, has begun. The Caucasus expatriates gave their daughters to the Ottoman Palace so they could not suffer misery and come to important positions in the future. These girls were among the poor families, like the orphans from the noble Kafkas tribes. The girls in the palace were called carriers, but at least some of them were free Muslims. According to the Islamic law, they cannot be slave. If there was no trouble for those who served in the palace, it appeared to be a remarkable situation for those who were married to the palace. Could a girl from a free and Muslim family or at least those who have such a doubt be the wife of the king without a marriage bond? Since the Sultan Abdülaziz period, the limitation of the number of females to four has been brought by the movement that a man can marry up to four wives? Were they married to women? What was the situation of the two? These questions have not yet been answered sufficiently/satisfactory. But in the last period, it is claimed that the padišahs, though we have no official records, because their legal statutes are not available (because they are free and Muslim) especially married to the noble carries of Abhaz and thus attached them among their spouses. This is the Sultan II. The death of Abdülhamid 1336/1918) The question of whether their wives are carie or married pleasures has been subject to some research today. From the memoirs, it is claimed that almost all of Sultan Abdullah’s wives are free and Muslim. According to this, it is said that Sultan Abdulhamid's pleasures will not be in the cariya status and that their associations may be married. On the other hand, in the Islamic law, the marriages of Sultan, who had thirteen wives, were legally questionable, considering that a maximum of four women could be married. This problem was most clearly seen in the veracity case opened by the varis after the death of Sultan Abdülhamid. In the case claimed that Sultan Abdülhamid was suddenly married to nine women, no objection was made to the claim. In this study, the information about Sultan Abdülhamid's wives and the legal status of the state, 2. In the course of the period, they were able to obtain the remuneration of the remuneration. In addition, the case of the nine married women that appeared in the case of the verdict of Sultan Abdülhamid's heritage was evaluated from a fictional point of view. Sultan Abdülhamid was not accused by his opponents during and after his rule of law of violating marriage or marriage in any way. It can be said that there was no conflict with the Islamic law concerning Sultan's harem in that period. On the other hand, the case of marriage with nine women, which is subject to the court, highlights three possibilities in terms of Islamic law. The first of these is that some women have hidden the truth in court, which is the weakest probability according to the data obtained. The second is that the talak was hidden by Sultan Abdülhamid and that his wives were not aware of it. This is likely to be a problem when it is considered to be a fictional point. The third possibility is the marriage. 2nd In the period that begins with legitimacy and up to the Republic, when the communications between the state offices are taken into account, it is clear that the married pleasure of the women - which is limited to four - is assessed in the status of the carrier. It is believed that the most reasonable of the possibilities mentioned in relation to the marriage issue is that the icbals are seen in the carrier status and they are married in the tenezzühî framework.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 1.205
Atıf : 2.526
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini