Bu çalışma, yabancı dil öğrenim sürecinde öğrenenlerin belirsizlik tolerans algılarını araştırmayı amaçlamaktadır. Dil öğrenme değişkenlerinden biri, hedef yapıyı yetersiz bilgi ile anlamaya yönelik bir tutum ve öğrenenlerin hedef dilde bilinmeyen maddelere ne ölçüde tolerans gösterdiğini belirleyen belirsizlik toleransıdır (AT). “Belirsiz” yapıya tepki vermek, bir dil öğrenicisinin bu yapıyı tolere edip edemediğini gösterir; ya da öğrencinin yapıya ne derece hoşgörülü davrandığı ve öğrenenlerin duygularının başarıya etkilerini ve tolerans derecesine göre nasıl şekillendiklerini şekillendirir. İngilizce Öğretmenliği bölümünde (İÖ) öğrenim gören toplam 109 öğrenci (43 hazırlık sınıfı ve 66 birinci sınıf) çalışma konusuna ışık tutmak amacı ile Erten ve Topkaya (2009) tarafından adapte edilen İkinci Dil Tolerans Değeri Ölçeği (SLTAS) 12 maddelik bir anket doldurmuştur. Belirsizlikten kaçınma ölçeği farklı seviyelerde öğrenciler üzerinde algı seviyelerini ayrıntılı görmek için uygulanmıştır. Sonuçlar, öğrenenlerin yüksek düzeyde belirsizlik toleransı nedeniyle belirsiz dil yapılarını iyi tolere etmediklerini göstermektedir. Ayrıca, sonuçlar, hazırlık sınıfları ile birinci sınıf öğrencilerinin belirsizlik tolerans düzeyleri arasında anlamlı bir fark olmadığını ortaya koymuştur. İstatistiksel sonuçlarla içerik analizi sonuçları arasındaki tutarlılığı ölçmek amacıyla altı hazırlık sınıfı ve beş birinci sınıf öğrencisi ile dört açık uçlu sorudan oluşan yapılandırılmış bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Belirsizlik toleransı üzerine yapılan görüşmelerden elde edilen veriler, mevcut çalışmada belirtilen bazı çelışmalarla paralel sonuçlar ortaya koymuştur.
Field : Eğitim Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|