Bankalar, finansal piyasada fon transferinde önemli rol üstlenirken bir taraftan etkin şekilde çalışmaya özen göstermekte, diğer taraftan da bazı riskleri üstlenmektedir. Etkin çalışabilmenin ön koşullarından birisi bu risklerini minimize etmektir. Bankalar, en önemli aktif kalitesi göstergelerinden biri olan Takipteki Krediler (Brüt) / Toplam Krediler rasyosunu düşürmek amacıyla takipteki kredilerini Varlık Yönetim Şirketlerine satmaktadır. Bu çalışmada 2008-2015 döneminde satış öncesi ve sonrası farklılaşan söz konusu rasyodaki değişikliklerin verimliliğe etkisi çalışanlar, varlıklar ve mevduatların girdi, NPL rasyosunun arzulanan çıktı, kredi ve portföy risklerinin arzulanmayan çıktı olarak ele alındığı Uzaklık Yönlü Fonksiyon Yaklaşımı kullanılarak araştırılmıştır. Sonuç olarak, etkin çıkan bankaların etkinliğinin takipteki kredilerin satışından etkilenmediği, etkin çalışmayan bazı bankaların etkinliğinde ise iyileşmeye neden olduğu görülmüştür.
Commercial banks have an important role in fund transfer mechanism besides they aim to operate efficiently while bearing various risks. Operational efficiency depends on risk minimisation. Banks tend to sell their non-performing loans (NPL) to asset management companies to lower their NPL ratios which are important indicators of asset qualities. In this study the effect of change in ratio during 2008-2015 period on bank efficieny is investigated. Directional distance function methodology is used to evaluate bank efficiency. Employees, assets and deposits are taken as input, ratio is taken as desirable output, loan and portfolio risks are taken as undesirable output. As a result it’s found that efficient banks aren’t effected form the sales of NPL while the efficiency of some non-efficient banks are positively affected.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|