Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında, kaleme aldığı şiirleriyle öne çıkan isimlerden biri olan Rıfkı Melûl Meriç, klâsik edebiyatın sıklıkla kullanılan rubai nazım şeklinde de epeyce eser vermiştir. Türk süsleme sanatları ve Türk mimarisiyle yakından ilgili olan Meriç, klâsik şiir estetiğine vakıf oluşunu yazdıklarıyla ortaya koymuş bir şairdir. Gazel, kaside, tahmis, tarih, sone gibi nazım şekillerinde eser veren ve şiirlerinin bir kısmını İnkırâz (1928) adlı eseriyle kitaplaştıran şairin, bu şiir kitabına girmeyen çok sayıda rubaisi olduğu söylenegelmiştir. Kitaplaşmamış rubailerinin bir kısmı Rubaiyyât-ı Melûl (1951) adıyla Hilmi Ziya Ülken tarafından yayımlanmıştır. Onun rubailerinin bir kısmı da Muhtar Tevfikoğlu tarafından önce Türk Kültürü dergisinde ve sonrasında Rıfkı Melûl Meriç (1986) adlı biyografisinde diğer şiirleriyle birlikte yayımlanmak suretiyle gün yüzüne çıkarılmıştır. Bununla birlikte şairin birçok şiirinin kaybolduğu yahut dağınık bir hâlde dostlarının yakınlarının elinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, şaire ait olduğu tespit edilen rubailer üzerinden onun şiir anlayışı ve şiirlerinin konu çerçevesi incelenecektir. Rıfkı Melûl Meriç’in şiir kitaplarında, dergilerde yer almayan rubaileri üzerinde durulacak ve bu rubailere yer verilecektir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|