Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 205
 İndirme 86
Müttefik Devletlerin Türkiye'yi Iı. Dünya Savaşına Dahil Etme Girişimleri ve İnönü Churchill Görüşmesi
2020
Dergi:  
Belgi Dergisi
Yazar:  
Özet:

I. Dünya Savaşı sonunda imzalanmış olan barış antlaşmalarının tarafları memnun etmemesi, devletlerin yeni ittifaklara yönelmesine ve ilkinden daha ağır sonuçları olan II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesine neden olmuştur. 1930 yılından itibaren Avrupa'da uluslar arası ilişkilerin bozulmaya başlaması üzerine Türkiye, Balkanlar ve Orta Doğu'da bir takım ittifaklar kurulması için önemli rol oynamıştır. 1934 yılında Balkan ülkeleriyle Balkan Antantı imzalanmış, 1936 yılında ise, Avrupa'da ortaya çıkan olumsuz gelişmelerin de etkisiyle Türkiye, diplomatik girişim başlatarak Lozan'da verilmeyen Boğazların egemenlik haklarını 20 Temmuz 1936'da onaylanan Montreux Boğazlar sözleşmesiyle elde etmiştir. 1937 yılında İran'da Sadabad Paktı imzalanarak sınırlar güvence altına alınmıştır. 1938 yılında Türkiye yeni bir diplomatik başarı göstererek Fransa ile yürütmüş olduğu görüşmeler neticesinde Hatay meselesini kendi lehine çözmüştür. Almaya ve İtalya yönetimlerinin 1939 başlarından itibaren saldırgan tutumlarını artırmaları üzerine İngiltere ve Türkiye arasında 12 Mayıs 1939’da Türk-İngiliz Ortak Bildirisi yayımlanmıştır. Ayrıca Türkiye ve Fransa arasında 23 Haziran 1939 tarihinde Dostluk ve İşbirliği Antlaşması yapılmıştır. Bu dönemde Sovyet Rusya ve Almanya arasındaki yakın ilişkilerden endişe duyan Türk, Fransız ve İngiliz temsilcileri, Ankara’da buluşarak, 19 Ekim 1939’da üçlü ittifak antlaşması yayınlamışlardır. Bu gelişmeler Türkiye’nin Batı ittifakına dahil olmasına zemin hazırlamıştır. 1 Eylül 1939 tarihinde Alman güçlerinin Polonya topraklarına girmesiyle, yeni bir Dünya Savaşı'nın başlaması Türkiye için de sıkıntılı bir sürecin başlangıcı olmuştur. Her iki grupta yer alan devletler biraz da Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle kendi saflarında savaşa dahil edebilmek amacıyla yoğun girişimlerde bulunmuşlardır. Türkiye ise diplomasi kurallarını uygulayarak II. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmayı başarmış olmasına rağmen savaş ortamından fazlasıyla etkilenmiştir. Savaş ekonomisi uygulanması sonucu hükümetin artan harcamaları karşılayabilmek amacıyla çıkarmış olduğu vergi kanunları vatandaşın hükümete olan güvenini sarsmıştır. Hızlı bir şekilde artan enflasyon, hak etmedikleri bir gelir elde ederek zenginleşmeleri, gelir adaletsizliği yaratmış ve bu gelişmeler savaş süresince engellenememiştir. II. Dünya Savaşı'na hazırlıksız yakalanan Türkiye'nin savaşa girebilmek adına gerekli hazırlık ve donanımı yeterli düzeyde değildi. Ancak Türkiye savaşa girme riskini hesaba katarak seferberlik dahil tüm hazırlıklarını tamamlayarak sınırlarını güvence altına almaya çalışmıştır. Türkiye, II. Dünya Savaşı sırasında çoğu zaman Müttefiklere daha yakın olsa da, savaş dışında kalmak ve toprak bütünlüğünü koruyabilmek için denge politikası uygulamayı kendi çıkarları açısından uygun bulmuştur. II. Dünya Savaşı’nın ilerleyen dönemlerinde İngiltere Başbakanı Churchill ve ABD Başkanı Roosevelt Kazablanka şehrinde buluşarak Müttefiklerin savaşta geldikleri noktayı değerlendirmişlerdir. İki liderin görüşmesinde Türk Devleti'nin bu savaşa Müttefikler lehine dahil olması konuşulmuş ve bu konuda görüşülmek üzere Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'den randevu talep edilmiştir. 30-31 Ocak 1943 tarihleri arasında Adana'da vuku bulan ve 2 gün boyunca devam eden iki liderin müzakeresinin ana kısmını Türkiye Cumhuriyeti'nin Müttefiklerle birlikte hareket etmesi hususu oluşturmuştur. Türk yetkililer, eğer Türkiye'nin Mihver'e karşı savaşta yer alması talep ediliyorsa, öncelikle silah ve mühimmat ihtiyacının karşılanması gerektiğini öne sürmüştür. Churchill, Türk tarafının kaygılarını gidermek amacıyla istenilen silah ve mühimmat ihtiyacının ABD ve İngiliz işbirliği ile çözüleceğini açıklamıştır. Bu gelişmeler Türkiye'nin Müttefikler lehine hareket etmekten kaçındığı ve savaşa girmek istemediği şeklinde yorumlara sebep olmuştur. 1945 başlarından itibaren savaşa ağırlığını koyan Müttefik güçleri, Moskova'da toplanarak savaş bitiminde nasıl hareket edeceklerini görüşmeye başlamışlar ve Türk Hükümeti'nden zaman geçirmeden kendi saflarında savaşa girmesini istemişlerdir. Bu isteğe daha fazla duyarsız kalamayan Türk yetkililer müttefiklerle görüşerek, tarafını netleştirmiş, Mihver grubunda yer alan Almanya ve Japonya devletlerine savaş ilan etmiştir. Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, Müttefik Devletler, Adana Görüşmesi, İnönü, Churchill.

Anahtar Kelimeler:

Turkey Of The Allied States Ii. Intervention In The World War and The Churchill Meeting
2020
Dergi:  
Belgi Dergisi
Yazar:  
Özet:

The peace treaties signed at the end of World War I are not satisfied by the parties, the states are directed to new alliances and the consequences are worse than the first. This has led to the World War to explode. Since 1930, when international relations in Europe began to break down, Turkey, the Balkans and the Middle East have played an important role in the establishment of a series of alliances. In 1934 the Balkan Antant was signed with the Balkans, and in 1936, with the influence of the negative developments that occurred in Europe, Turkey began a diplomatic initiative and obtained the sovereign rights of the Gulf in Lozan by the Montreux Gulf Treaty approved on 20 July 1936. In 1937, the Sadabad Pact was signed in Iran and the borders were guaranteed. In 1938, after negotiations with France, Turkey showed a new diplomatic success and resolved the Hatay issue in its own favor. On May 12, 1939, the Turkish-English Joint Declaration was published between the United Kingdom and Turkey on the increase in the aggressive attitude of the Italian governments since the beginning of 1939. The Treaty of Friendship and Cooperation was signed between France and Turkey on June 23, 1939. During this period, Turkish, French and British representatives, concerned about the close relations between the Soviet Russia and Germany, met in Ankara and published a triple alliance treaty on October 19, 1939. These developments have prepared the ground for Turkey to join the Western Alliance. With the German forces entering Poland on September 1, 1939, the beginning of a new World War was the beginning of a difficult process for Turkey. The states in both groups have made intense efforts in order to be involved in the war on their own lines due to the geographical position of Turkey. The Russian Federation applies the rules of diplomacy. Although he managed to remain neutral during the World War, he was overly affected by the war environment. As a result of the implementation of the war economy, the tax laws issued by the government in order to meet the increased spending have struck the citizen's confidence in the government. The rapidly rising inflation has made them wealth, income injustice, and these developments have not been prevented during the war. and II. The necessary preparation and equipment of the Turkey, which was caught unprepared for the World War, was not sufficient to enter the war. However, Turkey, taking into account the risk of entering the war, has tried to safeguard its borders by completing all its preparations, including mobility. of Turkey, II. While the world war was often closer to the allies, it found it suitable for its own interests to practice the balance policy to stay out of the war and to preserve the territorial integrity. and II. During the advanced periods of the World War, British Prime Minister Churchill and U.S. President Roosevelt met in the city of Kazablanka and evaluated the point where the Allies came in the war. In the meeting of the two leaders, the Turkish state was discussed to be involved in this war in favor of the Allies and a meeting was requested by President Ismet Inönü to be discussed on this issue. The main part of the negotiations between 30 and 31 January 1943 in Adana, which lasted two days, was the fact that the Republic of Turkey would move together with the Allies. Turkish officials have suggested that if Turkey is requested to participate in the war against Mihver, first of all the need for weapons and munitions should be met. Churchill said the Turkish side's need for weapons and munitions to address concerns will be resolved by the US and Britain's cooperation. These developments have led to comments that Turkey has avoided to act in favor of the Allies and does not want to enter the war. The Allied forces, which have put their weight on the war since the beginning of 1945, gathered in Moscow and began to discuss how to act at the end of the war and asked the Turkish government to enter the war on their own rows without spending time. The Turkish authorities, which could not be more sensitive to this will, talked with their allies, clarified their side and declared war on the states of Germany and Japan, which are part of the Mihver group. Keywords: World War II, Allied States, Adana Meeting, Innocent, Churchill.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Belgi Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 314
Atıf : 535
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini