Ticaret, sanayi ve madencilik sektörleri bir ülkenin kalkınmasında hayati öneme sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kuruluş yıllarını müteakip hızla kalkınabilmek adına başta tarım, hayvancılık ve ormancılık olmak üzere hemen her sahada büyük bir atılım içerisine girmeye gayret etmiştir. Ticaret, sanayi ve madencilik sektörleri genç Türkiye’nin ilerleyebilmek adına üzerinde ısrarla durduğu sahalardandır. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması’yla Türkiye sadece siyasi sahada değil ekonomik ve ticari manada da bir nevi bağımsızlığını elde etmiştir. Bu alanlarda adeta bir yeniden doğuş yaşamıştır. Osmanlı döneminde 1854 tarihinde alınmaya başlanan borçların ilerleyen yıllarda faizinin dahi ödenemeyeceğinin anlaşılması üzerine 1881’de kurulan Düyun-u Umumiye idaresi ile kapitülasyonlar, memleket ekonomisinin belini bükmüştür. Genç Türkiye, Osmanlı Devleti’nin düştüğü bu müşkül duruma, Türkiye’nin bir daha düşmemesi için iktisadi bakımdan kendi kendine yeter bir ülke haline kısa sürede gelmesi gerektiğini anlaşmıştır. Aksi halde Osmanlı Devleti’nin akıbetiyle karşı karşıya kalınması mukadderdi. Bu gerçekten hareketle daha Lozan Barış Antlaşması imzalanmadan önce 17 Şubat 1923 tarihinde Türkiye İktisat Kongresi toplanmıştır. Bu kongre ile yeni Türk devletinin ekonomik temelleri sağlam bir biçimde atılmaya çalışılmıştır. Sonraki yıllarda sanayi, ticaret ve madencilik faaliyetlerini desteklemek amacıyla Teşvik-i Sanayi Kanunu kabul edilmiş, Sanayi ve Maadin Bankası ile İş Bankası kurulmuş, Kabotaj Kanunu yürürlüğe girmiş ve Ticaret Kanunu çıkarılmıştır. Bu sayılanlar haricinde daha birçok önemli atılım gerçekleştirilmiştir. Özetle bu dönemde Türkiye büyük bir inkılap süreci ile kendini yeniden gerçekleştirirken ticaret, sanayi ve madencilik alanlarında da önemli yatırımlar ortaya koyulmuştur. Bu araştırmada 1927 tarihinde yayımlanmış ve birkaç yıldır araştırıcıların dikkatini çekmiş olan “Bartın Rehberi” adlı kaynak eser, temel alınarak 1920’li yıllarda Bartın ve çevresinde ticaret, sanayi ve madencilik sahalarında yaşanan gelişmeler hakkında tespit edilen yeni bilgiler analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışmamızda özelde Bartın coğrafyasının genelde ise Atatürk devri Türkiye’sinin ticaret, sanayi ve madencilik politikaları üzerinde durulmuştur.
Trade, industry and mining sectors are vital in the development of a country. The State of the Republic of Turkey, in order to be able to develop rapidly in the years of its establishment, has tried to enter into a major breakthrough in almost every field, primarily agriculture, livestock and forestry. Trade, industry and mining sectors are the fields in which the young Turkey is insistently standing on the name of progress. With the Lozan Peace Treaty signed on July 24, 1923, Turkey gained its independence not only in the political field, but also in economic and commercial terms. There was a rebirth in these areas. On the understanding that the debts that began to be taken in 1854 in the Ottoman period in the years of advance will not be paid even the interest in 1881 established by the Düyun-u Umumiye administration and capitulations, the country's economy has shaken. The young Turkey has agreed that the Ottoman State should soon become an economic country that is sufficient for itself so that Turkey should not fall again. Otherwise, it would be great that the Ottoman state would be confronted with the outbreak. This was really moving more before the Lozan Peace Treaty was signed on 17 February 1923, the Turkish Economic Congress was gathered. This congress and the economic foundations of the new Turkish state were tried to be solidly put on. In the following years, the Industrial and Maadin Bank and Business Bank were established, the Cabotage Act entered into force and the Trade Act was adopted in order to support industrial, trade and mining activities. Except for these, many more important steps have been made. In short, during this period, Turkey is re-realizing itself with a large incubation process; significant investments in trade, industry and mining fields have also been revealed. This research, published in 1927 and attracted the attention of researchers for several years, is based on the new information identified on the developments in the trade, industry and mining fields in the 1920s and around it. In our work, especially the Bartin geography is usually focused on the trade, industrial and mining policies of the Atatürk period of Turkey.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|