Tarım; üretime, tüketime, ticarete, istihdama, sanayiye ve kırsal kalkınmaya yaptığı katkılardan dolayı, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, ekonomik hayatlarında önemli bir ekonomik faaliyettir. Tarımda azalan verimler kanununun söz konusu olması, gelir esnekliğinin düşüklüğü ve fiyat istikrarsızlığı, tarımın milli gelire olabilecek katkısını belirsizleştirdiğinden, çoğu ülke, tarımın ülke ekonomisinin gelişimine katkısını göz ardı etmiş; zenginleşmenin ve büyümenin ana kaynağını sanayileşme olarak görerek tarımı ikinci plana atmıştır. 20. yüzyılın başından itibaren gerek Türkiye’de gerekse Avrupa’da tarım sektörü bir dönüşüm süreci geçirmektedir. Tarımda kendi kendine yeterli olabilmek ve kendi vatandaşının dışarıya bağımlı kalmadan gıdaya ulaşmasını sağlamak tarım politikalarının temelini oluşturmuştur. Türkiye’de son 10 yıldır tarım politikalarının temel amacı; rekabet gücünün arttırılması, gelir düzeyinin yükseltilmesi ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanarak verimliliğin arttırılması olmuştur. Günümüzde ise tarımda yeterli üretime ulaşmaktan ziyade, sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmak, yani “organik tarım” kimyasalların kullanılmadığı üretim yöntemi önem kazanmıştır. Bu çalışmada, Cumhuriyet’ten günümüze kadar olan süreçte, Türkiye’nin tarıma verdiği önem ve tarımda uyguladığı politikalar, tarımda değişen hedefler ve geleneksel üretimden organik tarıma geçiş süreci, sürdürülebilir kalkınma hedefleri; Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Avrupa Birliği’nin tarımda yaşadığı dönüşüm dikkate alınarak analiz edilecektir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|