Uluslararası sistemdeki konjonktürel dönüşüme bağlı olarak, göç olgusu, çağımızda zorla yerinden edilme kavramıyla ilişkilendirilmektedir. Ortadoğu coğrafyasında başlayan kaotik süreç günümüze değin görülmemiş yoğunlukta göç akınlarını beraberinde getirmiş; kriz, sonuçları itibarıyla küreselleşme eğilimi göstermiştir. Bu nedenle aktörler, işbirliği temelinde göç yönetişimi kavramını ön plana çıkararak, ilişkilerinde kurumsallaşma çabalarına hız kazandırmıştır. Uluslararası rejim kavramıyla açıklanabilecek bu sistem-altı yapılar, uluslararası ilişkilerin ana karakteristiğini ortaya koymaktadır. Bu makalede, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki iltica rejiminin varlığından hareketle, mevcut işbirliğinin kaynakları, gelişimi ve niteliğine ilişkin çıkarımlar üzerinde durulmuş; Suriyeli mülteci krizi ekseninde ikili ilişkilerde güncel gelişmeler detaylandırılmıştır. Bu doğrultuda, AB ve Türkiye nezdinde, iltica ve göçe dair mevzuat, politika ve uygulamaların uyumlaştırılması süreci analiz edilerek; taraflar arasında ortak hareket etme pratiğinin geliştirilemediği, dolayısıyla mevcut işbirliğinin güçlü bir sistem altı yapıyı simgelemediği sonucuna ulaşılmıştır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|