Masallar, mitler gibi insanlığın ortak deneyimlerinin bir ürünüdür. Bütün insanlığın ortak yaşam tarzının, yani insan olmanın gereğini yerine getirmenin izlerini süreceğimiz soyut yasaları, somut bir dille anlatır. Böylece unutulmaya yüz tutmuş değerlere yeniden bilinç verir. Dünya üzerinde yaşayan farklı toplulukların masalları karşılaştırıldığında bir toplumda var olan bir kültürel kodun diğerinde de var olabileceğini ispatlar. Bu durum günümüz dünyasında kültür endüstrisi alanında her topluluğun kendisine yer bulabileceğinin ve bunun yanında yerel kültürlerin, tek tipleşme karşısında yok olmasını engellenebileceğinin çözümünü sunar. Kültür endüstrisi alanına aktarılan her yerel masalın yeniden canlanması, Batı’nın kültürel kodlarıyla büyüyen nesillerin kendi kültürel kimliğnin sınırlarını çizmesinin ipuçlarını verir. Anadolu masallarından Nardaniye Hanım masalının Batı varyantı Pamuk Prenses, Nohut Oğlan’ın Batı varyantı Parmak Çocuk, Küllü Fatma’nın Batı varyantı Sindirella olarak halkbilimciler tarafından tespit edilmiştir. Bu çalışmada ise Adıyaman kentinde derlenmiş “Mahbub-ı Dilber” (Sabır Taşı) masalının Batı varyantında Grimm Kardeşlerin derlediği “Rapunzel’in karşılığı olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada Rapunzel ile Mahbub-ı Dilber masalı karşılaştırmalı edebiyat yöntemi ile ele alınmış, bunların benzer ve farklı kültürel kodlarının ortaya konması amaçlanmıştır. Ayrıca masalın evrensel boyutundan hareketle soyut yasalarının hangi kültür olursa olsun değişmediği görülmüştür. Her iki masalın benzer ve farklı yönlerinin olduğu görülmüştür. Kültür endüstrisi alanında ana ve yan sektörlerde bu türden Anadolu masallarının birer ürüne dönüştürülerek yeni nesillere kültürel kod aktarımının yapılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
The fairy tales are a product of the common experiences of mankind like myths. The abstract laws that we will keep the traces of the common way of life of all humanity, that is, the fulfilment of the obligation to be a human being, are described in a concrete language. It gives you awareness of the values that are faced with forgotten. Compared with the fairy tales of different communities living on the world, they prove that one cultural code that exists in one society may exist in the other. This situation offers the solution that in today’s world, every community in the field of cultural industry can find its place and that, in addition, local cultures can be prevented from disappearing in the face of one-typization. The resurrection of every local fairy tale transmitted to the field of the cultural industry gives the clues that the growing generations of the West with their cultural codes draw the boundaries of their cultural identity. The western variant of the narrative of Nardaniye Lady is identified by popular scientists as the Western variant of the Cotton Princess, the Western variant of the Nohut Boy, the Finger Child, the Western variant of the Kullü Fatma, Sindirella. In this study, the "Mahbub-i Dilber" (Sabir Stone) fairy tale collected in the city of Namiyaman was found to be the reward of "Rapunzel" collected by the Grimm Brothers in the Western variance. In the study, the Rapunzel and Mahbub-i Dilber fairy tales were addressed by the comparative literary method, aimed at revealing their similar and different cultural codes. It is also seen that by moving from the universal dimension of the fairy tale, the abstract laws have not changed regardless of which culture it is. Both stories have similar and different aspects. In the field of cultural industry in the main and side sectors, this kind of Anadolu fairy tales can be converted into a single product and the result is that the cultural code can be transferred to the new generations.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|