Özet:

Oyunun arkaik toplumlarda taklit unsuru olarak tekrarlanan ve bir ritüelin parçası olma durumu günümüzde farklı şartlarda yeniden vücut bularak sosyal insandan yalnız insana evirilme sürecinin önemli bir aracı haline gelmiştir. Oyunun bir araç kullanılarak gerçekleştirilmesi ile oyunun bir parçası haline gelen oyuncak kavramı meydana gelmiştir. Farklı kültürlerin sahip olduğu oyun ve oyuncakların, bulunduğu coğrafyaya göre sosyalleşme sürecinde önemli etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Bireysel oyunların olmasının yanında gurup olarak da icra edilen oyunlar yer almaktadır. Özellikle bireysel oyunlarda çocuğun oyun kurmasında yardımcı olan oyuncak kültürel dönüşümün ve milli değerler açısından önem arz etmektedir. İçinde bulunduğumuz teknolojik çağda kültürel etkileşimin hızla gerçekleştiği ve medya aracılığı ile oyuncak sektörünün süreklilik kazanan bir endüstrileşme sürecini yaşadığı görülmektedir. Kitle kültürü içerisinde çocuk tüketen bir özne ve sürekliliğinde ise nesne konumuna dönüşmektedir. Oysaki toplumun temel yapı taşlarından olan çocuk içerisinde bulunduğu toplumun değer yargıları ile yetişmelidir. Çocuğun eğlence aracı olan oyuncaklar da kültürel yabancılaşma değil kültürel yakınlaşma sağlamalıdır. Oyuncak soyut olanı somutlaştırma özelliği ile kültür taşıyıcısı olma özelliğine sahip olabilmelidir. Türk milli kültürünü yabacı menşeili oyuncakların Türk kültür dairesinde hızlı şekilde yerlerini almasının önüne geçilmesi için milli stratejilerin geliştirilmesi zaruri hale gelmiştir. Bu çalışmada kültür içerisinde var olan kimlik oluşumuna, belli bir stratejinin geliştirilmesine, medyanın da milli çıkarlar için kullanılmasına yönelik öneriler sunularak kültür, kimlik ve strateji bağlamında millileşme olgusu üzerinde durulacaktır.

Anahtar Kelimeler: