Sevgi Soysal, yazdığı roman, öykü ve tiyatro oyunlarıyla son dönem Türk edebiyatının gelişmesinde büyük katkıları olan bir yazardır. Toplumcu-gerçekçi sanat anlayışı çizgisinde roman ve öyküler yazan Soysal, romanlarında kadın-erkek ilişkilerini, kadın sorunlarını ele alır. Son dönemlerindeki sanatsal anlayışında toplumsal eğilimler gösteren yazar, ağırlıklı olarak toplumun yaşadığı sosyal ve siyasal olayları çeşitli problemler ekseninde dile getirir. ‘‘Yeni Gerçeklik’’ akımından izler taşıyan öykülerinde ise, içinde yetiştiği toplum karşısında bireyin çeşitli nedenlere bağlı gelişen tepkilerine, tedirginliğine, derin sarsıntılara yol açan ruhsal durumlarına ayna tutar. 1960 sonrası Türk öykücülüğünde yaşanan değişimin en belirgin özelliklerinden biri de yazarların eserlerinde yeni anlatım tekniklerini denemiş olmalarıdır. Bu dönem öykülerinin dil ve anlatımındaki yeni arayışların öncülerinden biri de Sevgi Soysal’dır. Yazar, öykülerinde ele aldığı yalnızlık, sıkıntı, tedirginlik, bunalım, kaçış ve yabancılaşma temalarını Türkçenin geniş imkânlarını kullanarak işler. Soysal’ın öykülerine günlük konuşma dilinin özellikleri egemendir. Günlük dilde kullanılan çok sayıda farklı argo ve söz kalıpları bu metinlerde büyük bir titizlikle harmanlanmıştır. Bu çalışma, Türkçeyi büyük bir ustalıkla kullanan Sevgi Soysal’ın Barış Adlı Çocuk (2009), Tutkulu Perçem (2010) ve Tante Rosa (2012) adlı öykü kitaplarındaki metinlerin Türkçenin söz varlığına (yansımalar, kalıp sözler, ikilemeler ve deyimler) katkıları bağlamında ele alınmıştır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|