Teknolojik gelişmelere paralel olarak küresel ölçekte enerji ihtiyacı daha da artmaya başlamıştır. Artan bu enerji ihtiyacı küresel rekabeti beraberinde getirmiş ve petrol, doğalgaz rezervleri birer stratejik araç olarak görülmeye başlanmıştır. Başta Orta Asya ve Kafkasya bölgesi olmak üzere petrol ve doğalgaz kaynakları, oluşturulan konsorsiyumlar ile birlikte petrol/doğalgaz boru hatları aracılığıyla dünya pazarlarına arz edilmektedir. Endüstride enerjinin önemli bir hammadde kaynağı olduğu düşünüldüğünde söz konusu petrol/doğalgaz boru hattı projeleri de stratejik bir önem kazanmaktadır. Orta Asya ve Kafkasya dünyadaki petrol ve doğalgaz rezervleri bakımından önemli kaynaklara sahiptir. Bölgenin sahip olduğu rezervin başta Avrupa olmak üzere uluslararası pazara sunulması petrol ve doğalgaz boru hatları projeleri ile mümkün olmaktadır. Söz konusu boru hatları projelendirilirken güzergah üzerindeki ülkeler ile olan ilişkiler ve enerji güvenliği gibi konular ön planda tutulmaktadır. Bu bağlamda Türkiye jeopolitik konumu itibari ile Türkiye bir transit geçiş ülkesi olarak Kafkasya ve Orta Asya bölgesindeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin Avrupa’ya ulaştırılması noktasında kilit bir rol oynamaya başlamıştır. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı projesi enerji işbirliğinin ilk adımlarından birini oluşturmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan mevcut hatlara ilave olarak Anadolu Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ile bu ilişkiyi daha da artırma çabası içerisindedir. Avrupa ve Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının karşılanması maksadıyla geliştirilen TANAP projesi Türkiye’nin enerji köprüsü rolünün daha da güçlendirecektir.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|