Yaklaşık iki yüzyıllık geçmişi bulunan Türk basını, tarihsel süreç içerisinde sağlıklı işleyen bir öz denetim mekanizması tesis edememiştir. Bu konudaki en ciddi girişim 1960 yılında Basın Şeref Divanı’nın kurulması ile ortaya çıkmış, ancak bu çabalar kısa süre içerisinde başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Gönüllü kuruluşların yetersiz kaldığı koşullarda ise kanunla kurulan kuruluşların denetim görevini üstlenmesi düşüncesi gündeme gelmiştir. Bu bağlamda Türkiye’deki gazete ve dergileri denetleme görevi, 195 sayılı Kanun’la kurulan Basın İlan Kurumu’na (BİK) verilerek, karma bir denetim modeli ortaya konmuştur. Kaynak tarama yöntemi ile gerçekleştirilen bu çalışmada, Türkiye’deki yazılı basının kendi içerisinde bir öz denetim mekanizması oluşturamamasının neden ve sonuçları üzerinde durulmuştur. Bununla birlikte yazılı basının en büyük gelir kaynağını oluşturan resmi ilanların dağıtımını gerçekleştiren ve aynı zamanda bir denetim kuruluşu işlevi gören Basın İlan Kurumu’nun yapısı, işleyişi, amaçları ve faaliyetleri incelenmiştir. Çalışmada; Türkiye’de basın özgürlüğü açısından önemli bir unsur olarak görülmesine karşın, öz denetim uygulamalarına yeterince önem verilmediği ve bu konudaki girişimlerin yine sektörel nedenlerden dolayı sonuçsuz kaldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. BİK’in gazete ve dergileri re ’sen veya şikâyete bağlı olarak mevzuat ve Basın Ahlak Esasları kapsamında denetlediği ve çeşitli yaptırımlar uyguladığı belirlenmiştir. Ayrıca bir kamu kurumu niteliğinde olan BİK’in, bir yandan basına kaynak aktarırken, diğer yandan denetleyici rol üstlenmesi olgusu, basın özgürlüğü açısından tartışmaya açılmış ve sonuç kısmında bazı öneriler getirilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|