Hemen hemen her din, teklif ettiği insan ve toplum modeliyle mensuplarının fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığını korumayı ve geliştirmeyi hedefler. Bu bağlamda dinlerin evlilik ve aile hayatını da düzenlemeye gayret ettiğini görmekteyiz. Özellikle eş seçimi, eşlerin birbirleriyle ilişkileri, cinsellik, evliliği sürdürme ve sonlandırma gibi hususlarda va’zedilen emir ve tavsiyeler bu kapsamda ele alınabilir. Buradan hareketle ilkesel olarak dinlerin aile ortamında yaşanan çeşitli sorunlara karşı hem koruyucu hem de çözüm üretici bir rol üstlendiğini söylemek mümkündür. Ancak dinin bireyle buluşması olarak ifade edebileceğimiz dindarlık ve maneviyat söz konusu olunca durum değişebilmektedir. İşte bu çalışma eşlerin dindarlık ve maneviyat algısı başta olmak üzere dinî yaşayış biçimleri, dinî kimlikleri ve dünya görüşlerinin evlilik hayatını nasıl ve ne yönde etkilediğini anlamaya çalışmaktadır. Araştırmanın temel problemi “modernlikten postmodernliğe doğru evrilen dünyada eşlerin dindarlık ve maneviyat düzeyleri evlilik hayatının huzurlu olmasına, sorunların çözülmesine ve boşanmaların önlenmesine destek sağlayabilir mi? sorusudur. Çalışmaya Adana’da ikamet eden 37 kişi katılmıştır. Bunların 17’si evli, 9’u boşanmış, 11’i bekârdır. Tamamı yüksek öğretim mezunu olan katılımcıların yaş aralığı 23-42’dir. Yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile toplanan veriler önce gruplandırılmış daha sonra anlayıcı geleneğe bağlı olarak yorumlanmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre eşlerin dindarlık ve maneviyatla ilişkisi evlilik ortamına üç şekilde tesir etmektedir: Birincisi, dindarlık ve maneviyat eşler arası sorunları önleme ve çözmede olumlu bir role sahiptir. İkincisi dindarlık ve maneviyat, eşler arası sorunları çözmede durumsal ve bağlamsal olarak devreye girmektedir. Üçüncüsü ise postmodernleşme sürecinde dindarlık ve maneviyatın bireyler üzerindeki etkisi gittikçe azalmakta, imanın hazzı yerini dünyanın hazzına bırakmaktadır. Elde edilen bulgular üniversite mezunları açısından değerlendirilecek olursa şu tespitleri yapmak mümkündür: Dindarlık ve maneviyat, aile ortamında tezahür eden hafif sorunlara karşı etkili bir faktör olarak devreye girerken cinsellik başta olmak üzere ağır ve köklü sorunlarda “koruyucu muhafaza kabı” olma özelliğini her geçen gün yitirmektedir. Bu noktada postmodern dönemde din ve maneviyat evlilik içi sorunların çözümünde hafif soğuğa karşı korusa da şiddetli soğuktan koruma özelliği bulunmayan “yıprandıkça incelmiş palto” veya “ince pardösü”ye benzetilebilir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|