Uluslararası İlişkiler disiplininin temelleri disiplinde ilk büyük tartışma olarak adlandırılan Realizm – İdealizm tartışması ile atılmıştır. İki dünya savaşı arası dönem ve sonrasında gerçekleşen bu tartışmanın ele aldığı ve çözümlemeyi hedeflediği sorunun savaşın önlenmesi olduğu düşünüldüğünde, savaş konusunun disiplin açısından önemli bir çalışma alanı olduğu anlaşılmaktadır. Savaş sorunsalına 20’nci yy. insanının yaklaşımı, yaşanan yıkımın ve savaş sonrası ortaya çıkan felaketlerin ortadan kaldırılabileceği veya en azından azaltılabileceği fikrinin güçlenmesine neden olmuştur. Bu kapsamda oluşturulan uluslararası kurumlar vasıtasıyla geçmiş tecrübeler ve örfi kanunların temelini oluşturduğu ve değişen dinamiklere göre hazırlanmış olan uluslararası anlaşmalar ile Savaş Hukukuna (insancıl hukuk) yönelik birçok çalışma yapılmıştır. İnsancıl hukuku savaşın çıkması için gerekli kurallar ve savaş esnasında uygulanan kurallar olarak iki temel esas üzerinden oluşturulmuş olsa da temelde barışın sağlanması amacıyla ortaya konulmuş kurallardan oluşturulmuştur. İnsancıl Hukuk kurallarının denetlenmesi maksadıyla oluşturulmuş kurumlar sayesinde modern dünyada devletler arasındaki problemlerin savaş yoluyla çözülme eğilimi devletler tarafından son çare olarak görülmektedir. Ancak tarihin her döneminde başkalaşım geçiren savaş olgusunun modern dünyada devletler arasında olmaktan çok farklı gruplar ile yapıldığı düşünüldüğünde, oluşturulan insancıl hukuk kurallarının mevcut duruma yönelik yeterliliği sorgulanmaktadır. Bu çalışmada bahse konu insancıl hukuk kurallarının, asimetrik savaşlarda ne ölçüde geçerli ve uygulanabilir olduğu değerlendirilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|