Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 69
 İndirme 31
Chp İktidarının Son Döneminde Samsun Alaçam Halkevinde Okuma-yazma Seferberliği
2015
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

Tarihte Türkler Göktürk alfabesi olarak bilinen kendilerine ait bir alfabe sistemi kullanmışlardır. Yerleşik hayata geçmeleriyle diğer topluluklarla ticaret yolu ve savaşlar yoluyla ilişki içinde olmaları sonucu kullandıkları alfabe birçok kez değişikliğe uğramıştır. Son olarak İslamiyet’in kabulüyle Arap alfabesini kullanmaya başlamışlardır. Daha sonra Arapça, Farsça ve Türkçenin karışımıyla kendi dil ve ifadelerinin karşılığı olan Osmanlıcayı geliştirmişlerdi. Bu dilin alfabesi Arap alfabesiydi. Ve uzun müddet Osmanlı Devleti tarafından kullanılmıştır. Son dönem de bazı kesimler tarafından alfabe sisteminde değişiklik ihtiyacı sürekli vurgulanıyordu. Bu konudaki görüşler aydınlar arasında tartışma konusu olduğu gibi asıl amaç alfabe sistemini kökten değil de noktalama işaretleri ve ayrı yazılması konusu işleniyordu. Bu düşünceler Osmanlı aydınlarının konu üzerinde fikirlerini yazılı olarak ortaya koymaları Osmanlı Devletini de harekete geçirmiş ve bu doğrultuda devlet resmi bir kuruluş olan Dil Encümeni Kurulunu oluşturarak konunun devlet düzeyinde ele alınmasını sağlamıştı. Kurulun içerisinde farklı görüş ve ifadeler yer alıyordu. Kurula bu hususta birçok rapor sunulmuştu uzun inceleme ve araştırmalardan sonra bir neticeye varılamamıştı. Devlet–aydın arasında geçen alfabe tartışmaları ne yazık ki halk düzeyine inmemişti. Çünkü halkın büyük bir kısmı okuma-yazma bilmiyordu. Bu sıralarda da Osmanlı Devleti kendini I. Dünya savaşının ortasında buldu. Savaş süreciyle beraber konu gündem dışı kalmıştı. Osmanlı Devleti’nin savaştan mağlup çıkmasıyla alfabe tartışmaları tamamen kapanmış görünüyordu. Fakat Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Osmanlı Devleti’nin küllerinden Yeni Türkiye Cumhuriyeti inşaa ediliyordu. Cumhuriyet’in ilanından önce Mustafa Kemal Paşa asıl kurtuluşun eğitimde olduğuna inanıyordu. Ve Cumhuriyet döneminde eğitimin temellerinin çok sağlam olması düşüncelerini savunan bir liderdi. Bu doğrultuda eğitimde ilk iş olarak yapılması gerekenin eski alfabe sisteminin kökten değişmesi gerektiğini vurguluyordu. Zaman ve şartların uygun olmayışı ayrıca milletin buna hazır olmaması da bir etkendi. Çünkü Osmanlı devleti uzun yıllar bu alfabeyi kullandığı gibi harflerin kutsallığı da önemli yer tutuyordu. Alfabe konusu ne kadar tartışılmışsa da yüzeysel kaldığı gibi Osmanlı Mebusan Meclisinde de gündeme gelmemişti. Cumhuriyet döneminde TBMM’de görüşülmek istenmişse de şiddetli karşı çıkışlarla karşılaşıldı. Daha sonraki süreçte konunun tekrar gündeme gelmesi ve bu sefer gerekli çalışmaların yapılmasıyla bir daha TBMM’ye sunulmuştu. Sonunda 1928 yılında Yeni Türk Harfleri Kanunu TBMM’de kabul edilmiş ve resmen uygulamaya konulmuştu. Şimdi yeni alfabe sisteminin millete tanıtılması ve tatbik edilmesi sorunu gündeme gelmişti. Bu amaç doğrultusunda hükümetin hazırlamış olduğu “Millet Mektepleri” teşkilatı kurumu oluşturulmuş ve talimatnamesi de onaylanarak 1929 da resmen kurulmuştur. Burada asıl hedef milleti okur-yazar duruma getirmek, çağa uygun insan modeli yetiştirmekti. Kısa sürede her ilde ve ilçede bir millet mektebi kurulmuş faaliyetlerine başlamıştı. Bunun içinde devlet kurum ve kuruluşları da mevcuttu. Mustafa Kemal Paşa’nın bir yurt gezisine çıkmasıyla beraber devlet ile halkın arasındaki kopukluğu gözlemlemesi yapılan faaliyet ve çalışmaların yetersizliğini açık bir şekilde gözlemlemişti. Bu sorunu ortadan kaldırmak için C.H.P hükümeti çalışmalara başlamıştı. Kısa sürede bir kurul meydana getirilmiş; burada alınan kararla 1932 de “Halkevleri” adıyla bir teşkilat oluşturulmuştu. Yaygın eğitim kurumu olarak nitelendirilen bu teşkilatın amacı yetişkin insanlara okuma-yazma öğretmek buna ek olarak yurt bilgisi, tarih, dil gibi önemli dersler vermekti. Gönüllü bir kuruluş mahiyetinde olan, partili partisiz bütün vatandaşların yararlanabildiği kurumlardı. Ulusu bilinçli, birbirini anlayan, birbirini seven ve bir ideale bağlı olan birey modeli ortaya çıkarmaktı. Böylece millet inkılâpları algılayıp benimseyecek; sosyal,

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Turkish Studies

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 11.943
Atıf : 45.020
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini