Tarih boyunca, zamana bağlı olarak değişen koşul ve ihtiyaçlar dolayısıyla büyük değişimler geçiren veya varlığını sürdüremeyip dönüşüme uğrayan edebî türler arasında; mit, destan, masal ve hikâye arasındaki geçişin ardından 17. yüzyıl başında ortaya çıkan roman, bugüne kadar önemini giderek artırarak var olan en dikkat çekici türdür. Tahkiyeye dayalı sözlü türler döneminin yavaş yavaş kapanmaya başladığı dönemde belirip, bilimin gelişmesi ile büyük bir atılım yapar ve anlatıcının yerini yazıcının, dinleyicinin yerini okurun aldığı yeni bir edebî ortamda hâkimiyet kurar. Anlatım olanaklarının çokluğu romanın ivme kazanmasında ve etkinliğini sürdürmesinde önemli rol oynar. Ortaçağ romansları, romantik dönem romanı, modern roman, modernist roman, yeni roman ve postmodern roman süreçlerinden sonra bu türü nelerin beklediği ise tartışma konusudur. Dünya edebiyatında romanın en son yönelimi olarak, postmodern edebiyat içerisinde değerlendirilen ve Türk edebiyatında da kendisini belli etmeye başlayan büyülü gerçekçilik akımı görülse de, bu eğilimin kendinden önceki edebî hareketleri tamamen dışladığı söylenemez. Üretilen eserlerin genel özellikleri postmodern felsefeyi benimsemiş olmakla birlikte, günümüz romanının tek bir akımın etkisi altında ortaya konduğunu söylemek zordur. Bu makalede, başlangıcından itibaren pek çok değişime uğrayan ve bu değişim sürecini henüz tamamlamamış olan roman türünün geçirdiği evreler tek tek ele alınacak, bu türün günümüzdeki durumu ile ilgili değerlendirmelerde bulunulacak ve gelecekteki durumu tartışılacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|