18. yüzyılın başına kadar Osmanlı Devleti’nin dış ticareti Batılı ülkelere karşı etkin bir durumda iken, Batı’nın yeni ticari yollara hâkim olması ile başlayan ve saniyeleşme sürecini tamamlamasıyla devam eden dönem içerisinde Osmanlı ticari etkinliği giderek zayıflamaya başlamıştır. Batılı tüccarların Osmanlı topraklarında ki ticari faaliyetleri 18. yüzyılın başlarından itibaren etkili olarak sürdürdükleri görülmektedir. Bu dönemde Hollanda ve İngiltere gibi sömürge sahibi Avrupa devletleri başta olmak üzere, Avusturya, Rusya, Orta ve Doğu Avrupa devletlerinin Osmanlı dış ticaretindeki payı belirgin bir şekilde artış gösterme eğiliminde olduğu görülmektedir. Bu dönemde Avrupa’da en önemli olay burjuvazi sınıfın ve şehirlerdeki soylu olmayan toplulukların daha güçlü hale gelerek toplumda etkin bir sınıf oluşturmalarıdır. Bu oluşumlar sosyal ve ticari hayatı hızla değiştirerek yeni ekonomik kurumların ortaya çıkmasını da hızlandırmıştır. Batının merkantilist politikalarının etkisi Osmanlı ekonomisini olumsuz yönde etkilediği gibi Osmanlı tebaası olan gayrimüslim tüccarlar da Osmanlı Devleti içindeki ticari faaliyetlerini arttırmaya çalışmışlardır. Özellikle; Galata Bankerleri, kamu ve özel finans alanlarında bir hayli etkili olmuşlardır. Osmanlı Devleti ile Avrupa devletleri arasında yapılan ticaretle ilgili sözleşmelerde Avrupalı tüccarların lehine bir takım uygulamalar yürürlüğe sokulmuştur. Osmanlı tebaası olan gayrimüslim tüccarlar da bu yönde söz sahibi olmak için bir hayli çaba sarf etmişlerdir. Gayrimüslim tebaanın zaman içerisinde elde ettikleri bu gücü Osmanlı Devleti aleyhine kullandıkları da olmuştur. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti radikal tedbirler almak zorunda kalmıştır. Bu çalışmada, 17. ve 18. yüzyılda Osmanlı Devleti ile Batı ülkeleri arısında ki ekonomik ilişkiler üzerinde durulacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|