Klâsik Osmanlı Türkçesi dönemi, Türkiye Türkçesinin temelini teşkil eden dönemlerden biridir. Yaklaşık dört yüz yıllık bir zaman dilimini içine alan bu dönemin Türkçe için çok da parlak geçtiği söylenemez. Türkçenin, Arapça ve Farsçanın gölgesinde kaldığı bu dönemde edebî ve ilmî eserler verilmeye devam etmiştir. Ancak Eski Anadolu Türkçesi dönemindeki kadar saf bir Türkçe kullanılmamıştır. Klâsik Osmanlı Türkçesi döneminde sanat yapma kaygısı, manzum metinlerin yanı sıra mensur metinlerde de görülmeye başlar. Bu kaygı neticesinde secilerin ağırlıkta olduğu süslü bir nesir dili ortaya çıkar. Ancak bütün mensur metinlerin süslü nesir dili ile oluşturulduğu da söylenemez. Özellikle dinî, ahlakî ve menkıbevî tarzdaki öğretici metinler ve sağlık, tarım gibi günlük yaşamda kullanılabilecek faydalı bilgiler daha sade bir dille insanlara aktarılmaya çalışılır. Sanat kaygısı taşımayan bu metinler gerçek anlamda o dönemin dilini ve söz varlığını yansıtan değerli hazinelerdir. Biz de bu makalede Klâsik Osmanlı Türkçesi dönemine ait bu değerli hazinelerden birini ses ve şekil bilgisi, imla özellikleri ve söz varlığı bakımından tanıtmaya çalışacağız. Müderris Hasan Efendi tarafından Arapçadan Türkçeye tercüme edilen tıbbî içerikli bir eser olan Gayetü’l-Münteha Fi-Tedbiri’l-Merza’nın bölümleri, yazılış amacı kütüphanelerdeki nüshaları gibi bilgilerin de yer alacağı bu makale ile eserin yazıldığı dönemin dil özelliklerinin tespit edilmesine -eserin verdiği malzeme nispetinde- az da olsa katkıda bulunmak amaçlanmıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|