Arnavutluk’un başkenti Tiran’ın merkez meydanın hangi cephesinden bakılırsa bakılsın üç eserin bir arada olduğu görülecektir. Arnavutluk’un simgesi haline gelen bu üç eser, Ethem Bey Camii, Saat Kulesi ve İskender Bey Heykelidir. Osmanlı Devleti’nden bize miras kalan Ethem Bey Cami, Saat Kulesi İslamiyet ile Türklüğün; İskender Bey’e atfedilen ve Enver Hoca döneminde (1968 yılında)yapılmış olan İskender Bey heykeli ise çoğunlukla Hıristiyanlığın simgesi olarak genel kabul görmüştür. Söz konusu eserlerin birlikteliği bir yandan Müslümanlık ile Hıristiyanlığın çatışmasının şekilsel görüntüsü şeklinde yorumlanabileceği gibi diğer yandan anılan üç simge eserin aynı mekânda bir arada bulunması dinler arasındaki hoşgörünün ve barışın anlamlı bir göstergesi olarak da yorumlanabilir. Türkler tarih boyunca birlikte yaşadıkları uluslara daima hoş görülü olmuşlardır. Bu hoşgörü Balkanlarda barışın ve geçmişte paylaşılan güzelliklerin garantisidir. Son günlerde Avrupa’da nüfusun %70 Müslüman olan Arnavutluk’ta başta dini misyonerlik faaliyetleri, şehir girişlerine haç dikme, Hıristiyanlık oranının artırılması yönünde yoğun çalışmalar yapması ülkede çatışma ortamına zemin oluşturmaktadır. Bu durumda bir Srebenica Katliamı’nın olmayacağının garantisini kimse veremez. Bundan dolayı çatışmayı önlemenin en kesin yolu hoşgörüdür. Hoşgörü insanları her şartta birbirlerine yaklaştırır. İnsanların birbirlerini sevmesi ve insanlık değerlerini koruması yalnız aralarında büyük toleransın olması ile mümkündür. Amerika’da 11 Eylül Olaylarından sonra dünyadaki tüm insanlar özellikle dini toleransa ne kadar ihtiyaçları olduklarını anladılar. Bu kapsamda; Arnavutluk’un bu üç simgesini hoşgörü simgesi olarak kabul edilmeli ve bu düşünce yayın, konferans, toplantı vb. benzeri faaliyetlerle desteklenmelidir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|