Tarihî süreç içersinde yaşanan olaylar, insanların zihinlerine kazınır ve sözlü üretim repertuarını teşkil eder. Bu üretim sürecinin bir ürünü olarak ortaya çıkan türküler; savaşları, göçleri, kıtlıkları kısacası insanı etkileyen her türlü olayı konu edinerek tarihî akış içerisinde, sonraki nesillerin dikkatine sunar. Sözlü kültür-sözlü tarih ilişkisi diye adlandırdığımız disiplinler arası ilişki, bahsini ettiğimiz sözel üretimlerle tarihî belgeler arasındaki bağı irdeler. Böylelikle resmî tarihin yanı sıra halkın belleğindeki tarih dikkatlere sunulur. Bu durum bize bir taraftan tarihî olayları daha iyi anlama şansı sunarken öte taraftan tarihî olayların bizzat içerisinde olan insanların duygularını –türküler, destanlar vb. vasıtasıyla- anlamamızı sağlar. Çalışmamızın konusunu oluşturan türkülerin yakıldığı vilayet olan Niş, yaklaşık beş asır boyunca Osmanlı idaresinde bulunmuştur. Bu süreç içerisinde gerek uzun zamandır Balkanlarda bulunan Türk boylarının folklorik üretimleriyle gerekse kolonizatör dervişlerin çabalarıyla Türk kimliği bu bölgede kaybolmamıştır. Biz de çalışmamızda Türklere yurtluk etmiş olan Balkanlardaki Niş vilayeti ile ilgili tarihe tanıklık eden insanların yaktıkları türküleri sözlü tarih bağlamında ele alacağız.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|