Tıp kültürü, bilimi ve çalışmaları da dâhil bütün diğer fen ve sosyal bilim ve çalışmalarınının İslam Ortaçağındaki gelişimini yükselme, olgunlaşma ve durgunlaşma şeklinde üç ayrı evreler olarak tasnif etmek mümkündür. Yükselme evresini, VI. Yüzyılın ikinci yarısından IX. Yüzyılın ikinci yarısına, olgunluk evresini, X. yüzyılın başından XIII. yüzyılın ikinci yarısına, durgunluk evresini ise bu tarihten Ortaçağın sonuna kadar sınırlamak mümkündür. Dolayısıyla zaman ve mekân olarak bu çalışma, Türk-İslam dünyasının olgunluk evresinin erken dönemlerinde Türkler tarafından Yakın Doğu’da kurulan Tolunoğulları, İhşidîler, Sâmânîler, Karahanlılar, Gazneliler, Harezmşahlar ve Büyük Selçuklu devletlerindeki tıp kültürü ve çalışmalarını ele almaktadır. İslam Ortaçağının başı ile sonunu göz önüne getirdiğimizde, anılan güçlü Türk devletleri dönemlerinde Tıp kültürü, bilimi ve çalışmalarında büyük bir gelişme meydana geldiği görülecektir. Bu dönemde hem sağlık sektöründe çalışan eğitimli tabip ve sağlık personeli hem de birer sağlık kurumu olarak mâristan (bîmâristan) olarak adlandırılan hastanelerin sayısında büyük bir artış gözlenmektedir. Ayrıca hastalıkların teşhis ve tedavi yöntemleri, ilaç üretimi, sağlık eğitimi ve tababet alanında yazılan eserler bakımından da muazzam bir sıçrama kaydedilmiştir. Kısaca bu dönemi tababet kültürü ve çalışmaları yönünden Türk-İslam dünyasının “altın devri” olarak vasıflandırmak mümkündür.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|