Bu çalışmada çoğunluk gruptan dinsel, dilsel, kültürel ve etnik açıdan farklılaşan azınlık gruplar karşısında Fransa’nın izlediği politikaya değinilecektir. Bu inceleme Kültür Sosyolojisinin önemle üzerinde durduğu kavramlar doğrultusunda ve küreselleşme sürecinin etkileri göz önünde bulundurularak gerçekleştirilecektir. Küreselleşme süreci ile birlikte pek çok alanda değişimler yaşanmıştır. Bu değişikliklerden en önemlileri algı boyutunda gerçekleşen değişikliklerdir. Yaşamın, dünyanın ve insanların algılanışı, hayata bakış ve hayatta var olma tarzı değişmiştir. Bireyselleşen küresel bir toplumsallaşma süreci başlamıştır. Bu süreç toplumsal yapı ve kültür arasındaki ilişkiyi irdeleyen Kültür Sosyolojisini de etkisi altına almıştır. Dil, kültür, kimlik gibi temel kavramları üzerine yeniden düşünmeye başlamıştır ve küreselleşmenin sonucu olan kültür sömürgeciliği, kimlik asimilasyonu vb. yeni kavramları gündemine almıştır. Küresel toplumun birçok kimlik türünü yitirmesi ve maalesef tek tipleşmesi riski yüksektir. Bu nedenle çalışmada kimlik türleri kısaca tanımlanacak, azınlık gruplarını temsil eden etnik kimlik üzerinde detaylı olarak durulacaktır. Etnik kimlik sosyal olduğu kadar siyasi unsurlara da sahiptir. Bu noktada azınlık gruplara yönelik izlenecek politika önem taşımaktadır çünkü ne zaman aktifleşeceği siyasi boyuta bürüneceği muğlâk olan etnik kimlik bütünleştirici olabileceği gibi bölücü de olabilir. Bunun bilincinde olan ülkeler farklı azınlık politikaları uygulamaktadırlar. Azınlıklar ve azınlık hakları 1789 devriminin ülkesi Fransa’da nasıl algılanmakta ve bu konuda nasıl bir politika izlenmektedir, sorularının yanıtı aranacaktır. Bu doğrultuda önem kazanan ve azınlık politikasıyla yakından ilintili olan dil ve kültür politikaları da yine Fransa üzerinden ele alınacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|