Masallar, ortaya çıktığı coğrafyanın kültürünü yansıtması açısından son derece önemli anonim halk anlatılarıdır. Konuları, dil ve anlatımı, didaktik olma özelliği bakımından sözlü geleneğin vazgeçemediği değerlerdir. Masallar; bireyin düşünme, duyma, inanma, hissetme ve düş kurma becerilerini geliştirmektedir. Masal kahramanlarının yolculuğu, herkesin ilgisini çekmiş ve kahramanların yollarına çıkan engellerle mücadele etme biçimi dinleyiciyi / okuyucuyu her zaman yüreklendirmiştir. Anadolu, masallar açısından oldukça kıymetli topraklardır. Kültürümüzün bu denli eski türü olmasına rağmen modern çağın getirdiği telefon, bilgisayar, televizyon gibi araçlardan dolayı günümüz kuşağı uzaktır masallara. Oysa masallar dinleyiciyi / okuyucuyu eğlendirmenin yanı sıra son derece didaktik anlatılardır. Dinleyici / okuyucu masallar aracılığıyla, çıkmaz yollardan çıkılabileceği yargısına ulaşmakta ve kendi sıkıntıları için de mücadele etme yoluna gitmektedir. Böylece dinleyici / okuyucu hayattaki zorluklara karşı mücadele edebilme yolculuğuna masallar aracılığıyla hazırlanmaktadır. Masallar, her yaş için önem arz etmektedir ancak en çok çocuklar üzerinde etkilidir çünkü çocukların hayal gücü, büyüklere oranla daha gelişmiş ve daha sınırsızdır. Çocuklar dinledikleri masalların etkisinde daha kolay kalmakta; masallardaki güzel prenseslerle ya da yiğit kahramanlarla kendilerini özdeşleştirmekte ve karşılaştığı sorunlar için tıpkı masallardakine benzer mucizeler arayarak yaratıcılığını geliştirmektedir. Bunun yanı sıra masallar, sahip olduğu söz varlığı açısından da çocuğun dil gelişimine katkı sağlamaktadır. Çocuk yaşadığı toplumun kültürünü, değerlerini edindiği anadil sayesinde kavrar. Masallardaki sözcükler, tekerlemeler, deyimler, ikilemeler, halk söyleyişleri, yöresel deyişler… sözcük dağarcığını zenginleştirmektedir. Dilin ses bilgisinden biçim bilgisine, söz diziminden anlam bilgisine bütün alanlardaki yapısal özelliklerini kavramada masallardan destek almak, dil öğretimini eğlenerek öğrenme biçimine sokacaktır. Çocuğun ailesinde öğrenmeye başlayıp okulda formal olarak aldığı eğitimle geliştirdiği dil ediminde masallardan yararlanmak, bir yandan da düşünce eğitimini besleyeceğinden düşünen beyinlerin yetiştirilmesi açısından anlamlıdır. Bireyin kendini anlatma ve karşısındakini anlama becerisinde sahip olduğu sözcük varlığı büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada çocuk için sözcük dağarcığının, dil öğretiminde masallardan yararlanmanın önemi vurgulanmakta ve Anadolu Masallarının dağarcığın geliştirilmesine olan katkıları üzerinde durulmaktadır. Dil edinimi ile masallar arasındaki ilişki Anadolu masallarından örnekler verilerek değerlendirilmektedir.
Masallar, ortaya çıktığı coğrafyanın kültürünü yansıtması açısından son derece önemli anonim halk anlatılarıdır. Konuları, dil ve anlatımı, didaktik olma özelliği bakımından sözlü geleneğin vazgeçemediği değerlerdir. Masallar; bireyin düşünme, duyma, inanma, hissetme ve düş kurma becerilerini geliştirmektedir. Masal kahramanlarının yolculuğu, herkesin ilgisini çekmiş ve kahramanların yollarına çıkan engellerle mücadele etme biçimi dinleyiciyi / okuyucuyu her zaman yüreklendirmiştir. Anadolu, masallar açısından oldukça kıymetli topraklardır. Kültürümüzün bu denli eski türü olmasına rağmen modern çağın getirdiği telefon, bilgisayar, televizyon gibi araçlardan dolayı günümüz kuşağı uzaktır masallara. Oysa masallar dinleyiciyi / okuyucuyu eğlendirmenin yanı sıra son derece didaktik anlatılardır. Dinleyici / okuyucu masallar aracılığıyla, çıkmaz yollardan çıkılabileceği yargısına ulaşmakta ve kendi sıkıntıları için de mücadele etme yoluna gitmektedir. Böylece dinleyici / okuyucu hayattaki zorluklara karşı mücadele edebilme yolculuğuna masallar aracılığıyla hazırlanmaktadır. Masallar, her yaş için önem arz etmektedir ancak en çok çocuklar üzerinde etkilidir çünkü çocukların hayal gücü, büyüklere oranla daha gelişmiş ve daha sınırsızdır. Çocuklar dinledikleri masalların etkisinde daha kolay kalmakta; masallardaki güzel prenseslerle ya da yiğit kahramanlarla kendilerini özdeşleştirmekte ve karşılaştığı sorunlar için tıpkı masallardakine benzer mucizeler arayarak yaratıcılığını geliştirmektedir. Bunun yanı sıra masallar, sahip olduğu söz varlığı açısından da çocuğun dil gelişimine katkı sağlamaktadır. Çocuk yaşadığı toplumun kültürünü, değerlerini edindiği anadil sayesinde kavrar. Masallardaki sözcükler, tekerlemeler, deyimler, ikilemeler, halk söyleyişleri, yöresel deyişler… sözcük dağarcığını zenginleştirmektedir. Dilin ses bilgisinden biçim bilgisine, söz diziminden anlam bilgisine bütün alanlardaki yapısal özelliklerini kavramada masallardan destek almak, dil öğretimini eğlenerek öğrenme biçimine sokacaktır. Çocuğun ailesinde öğrenmeye başlayıp okulda formal olarak aldığı eğitimle geliştirdiği dil ediminde masallardan yararlanmak, bir yandan da düşünce eğitimini besleyeceğinden düşünen beyinlerin yetiştirilmesi açısından anlamlıdır. Bireyin kendini anlatma ve karşısındakini anlama becerisinde sahip olduğu sözcük varlığı büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada çocuk için sözcük dağarcığının, dil öğretiminde masallardan yararlanmanın önemi vurgulanmakta ve Anadolu Masallarının dağarcığın geliştirilmesine olan katkıları üzerinde durulmaktadır. Dil edinimi ile masallar arasındaki ilişki Anadolu masallarından örnekler verilerek değerlendirilmektedir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|