Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 2
 Görüntüleme 431
 İndirme 66
 Sesli Dinleme 1
Cezayir Arapçasına Osmanlıcadan Geçen Türkçe Kelimeler ve Osmanlı Dönemi Cezayir’inde Günlük Hayat
2018
Dergi:  
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi
Yazar:  
Özet:

Cezayir’de Osmanlı yönetimi 1529’da başlamış ve 1830 Temmuzunda Fransız işgaline kadar sürmüştür. Osmanlı dönemi Cezayir’inin şehir merkezlerinde ve kasabalarında kültürel ve dilsel çeşitlilik hâkimdi. Türkler, resmi dil olan Osmanlı Türkçesini kullandılar. İbadet ve Cami (liturgical) dili klasik Arapça iken konuşma dillerinde Berber dilinin diyalektleri kullanılıyordu. Şehir ve kasabalarda iki ya da çok dillilik söz konusuydu ve yaklaşık 15 dil konuşuluyordu. Berberi dili ve diyalektleri, Osmanlı merkezi yönetimi karşısında ona direnen güçlü kabilevî ve ortak kimliği temsil ediyordu (Benrabah 2015: 23). Yöresel Arapça ya da konuşma dili Arapçası önemini korudu; Kasaba halkı ve Endülüs göçmenleri (Moorlar) bu dili konuştular. Şehirlerin ve kasabaların etrafında, Berberilerin baskın olduğu kabile mensuplarının anladığı tek dil de buydu. Türklerin yerli halkla konuşmaları sırasında, şiir dili ve resmi yazışma dili olarak kullandıkları dil de Arapçanın konuşma diliydi (Benrabah 2015: 23). Cezayirli olmayan ve Avrupa’dan köle olarak getirilen Avrupalılar da kendi dillerini bu mozayiğin içine kattılar. Basitleştirilmiş gramer ile Arapça, İspanyolca, Türkçe, İtalyanca, Provençal (Fransızcanın bu bölgede konuşulan bir diyalekti) ve Portekizce sözcüklerden oluşan Ortaçağ Akdeniz pidgin (Sabir) dili, Lingua Franca olarak kullanılıyordu. Bu Lingua Franca sayesinde, Arapçanın Kuzey Afrika diyalektleri, Grekçe ve Romans dillerinden denizcilik, savaş donanması ve balıkçılıkla ilgili birçok sözcük aldı (de Haëdo 1998: 125-126; Meouak 2004: 304, 313-318). İşte Türkçe de en çok etkilendiği dil olan Arapçaya birçok kelime vermiştir. Bu alanda öncül bir çalışma sayılabilecek olan Muhammed ben Cheneb’in, “Cezayir konuşma dilinde muhafaza edilen Türkçe ve [Türkçe aracılığı ile gelen] Farsça kelimeler” (1922) adlı araştırmasında Cezayir Arapçasında; Bedrettin Aytaç’ın “Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler” başlıklı çalışmasında ve Ahmet Ateş’in (1965) ve (1966) yıllarına ait çalışmalarında ise Arap edebî dilinde Türkçe alıntılara dair çok sayıda sözcük tespit edilmiştir. Son dönemlerde yapılan çalışmalardan olan Prokosch (1983), (1989) ve Procházka (2002), (2012)’da ise, Arapçanın yazı dilinde ve Mısır, Sudan, Amman, Fas gibi ülkelerde kullanılan konuşma dillerindeki Türkçe alıntılar tespit edilmiştir. Bu çalışmalarda başlangıç olarak Arap edebi diline geçen 500 ilâ 900 arasında sözcük, Arapçanın Cezayir konuşma diline geçen 600’ün üzerinde Türkçe veya Türkçe aracılığıyla geçen sözcük tespit edilmiştir. Tüm bu çalışmalarda Arapçaya doğrudan Türkçeden veya Türkçe aracılığıyla Farsça başta olmak üzere diğer dillerden geçtiği tespit edilen sözcükler arasında askerî ve idarî sözcükler, meslek isimleri, yiyecek içecek adları, giyim kuşam ve dokumacılıkla ilgili sözcükler, hayvanlarla ilgili sözcükler, araç gereç isimleri, akrabalık terimleri, madenler ve başka kategorilerden sözcükler, mekân adları, özel isimler, lakaplar ile unvanlar, çeşitli sıfatlar ve fiiller yer almaktadır. Ayrıca Türkçenin en işlek eklerinden olan –cı ve –li yapım eki taşıyan sözcüklerin (örn. tutun-ci “tütün satan”, tob-ci “topçu”, sabon-ci “sabuncu” vb.); baş sözcüğüyle kurulmuş mesleki ve idari sözcüklerin (örn. baş torcman, baş carrah, umbaşi, bekbaşi), Arapçaya Türkçeden geçen sözcükler arasında çok sayıda oluşu, Türkçenin Arapça üzerindeki yapısal etkileri olarak değerlendirilmelidir. Bu bildirimizde, önce, Cezayir Arapçasına ve yazı dili Arapçasına doğrudan Türkçeden veya Türkçe aracılığıyla Farsça ve batı dillerinden geçen sözcüklerin anlam alanlarına göre tasnifi yapılacaktır. Bu tasnif üzerinden, Osmanlı dönemi Cezayir’indeki gündelik yaşam üzerinde Osmanlı askeri, idari, ticari ve mali sisteminin, el sanatları ve meslek alanlarının, Osmanlı mutfağının, yeme-içme, eğlence, oyun kültürünün, yaşam alanlarını düzenleme geleneğinin ve günlük konuşma dilindeki deyiş ve deyimleri içeren bazı iletişimsel öğelerin etkileri tartışılacaktır.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler










Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 816
Atıf : 565
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini