İnsanlık tarihi boyunca bilimlerin gelişmesinde felsefe önemli rol oynar. Felsefenin geliştiği toplumlarda düşünce özgürleşir, toplumun aydınlanması ivme kazanır. Uygarlığın oluşumunda felsefenin olduğu kadar edebî düşüncenin de önemli katkısı olur. Zaman içinde felsefi ve edebî anlayış birbirini tamamlayan bir yapı oluşturur. Bu durum genel anlamda bilimleri de olumlu yönde etkiler. Batı, skolastik anlayışın yerine rasyonalizmi ikame eder. Rasyonalizm beraberinde aydınlamayı getirir. Descartes’le başlayan bu dönemde bireyin etkinliği artar. Zamanla her insanda felsefe yapma ihtiyacı ortaya çıkar. Batı toplumundan farklı olarak Türk toplumunda zihniyet değişimi Tanzimat’la ortaya çıkar. Türk toplumunda zihniyet değişimi uzun bir süreci kapsar ve sancılı olur. Bizde, Batı’da olduğu gibi “Aydınlanma devri” yaşanmaz. Türk aydını, Batı ile temas ettikçe dünyadaki değişim ve dönüşümün farkına varır. Tanzimat Fermanı, bu değişim ve dönüşümün bir göstergesi olarak karşımıza çıkar. Bu çalışmada, felsefe edebiyat ilişkisi, bu ilişkiye paralel olarak pozitivist ve materyalist anlayışın kültürümüze yansımaları değerlendirilmeye çalışılmıştır
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|