Bu çalışmanın hedefi, fizyonomik özelliklerin edebiyattaki yansımalarının ve betimlemelerde kullanım amaçlarının ortaya konmasıdır. Bu bağlamda, çalışmamızda öncelikle fizyonomi araştırmalarının tarihçesinden bahsedilmekte, daha sonra sanatta fizyonomi kullanımı konusuna değinilmektedir. Edebiyatta fizyonomiden yararlanılması, çok eski dönemlerde de görülmektedir. 18. yüzyılda Lavater’in ortaya attığı fizyonomik özelliklere dayanarak insan karakterinin belirlenebileceği görüşü, yazarları eserlerinde insan betimlemelerini bu yönde yapmaya yöneltmiştir. Bu görüşler özellikle Realist dönem yazarları tarafından benimsenmiştir. Bunun nedeni, edebi ürünlerde görsel bir malzeme kullanılamaması ve eser karakterlerinin dış görünüşünün betimlemesinden yararlanılarak, okuyucuya kişilik özelliklerini yansıtılmasının mümkün olmasıdır. Bilimin ilerlemesi ile önemini kaybeden fizyonomi çalışmalarına, edebi betimlemelerde karakterlerin ruhsal durumlarının ön plana çıktığı psikanalitik eserlerden, karakterlerin kişilik özelliklerinin silikleştiği postmodern eserlere kadar hemen hemen her edebi üründe yer verilmektedir
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|