İdarenin bugünkü uygulamalarına bakıldığında ölçülülük ilkesinin idareye belli bir ölçü getirdiği görülmektedir. Ancak söz konusu ilkenin yalın manasıyla devleti durdurmaya muktedir olmadığı görülmektedir. Zira idare kendi perspektifinden anlamlandırmaya çalıştığı problemlere odaklanmakta, bu soyut kavramın amacını çoğu zaman dikkate almamaktadır. Bu sebeple soyut ilkenin somut olayla bağlamını kurma vazifesi bağımsız kuruluşlara düşmektedir. Makalede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin toplantı gösteri yürüyüşü hakkını yorumlaması ve Türkiye’de yeni bir pratik olarak ortaya çıkan Kamu Denetçiliği Kurumu’nun bu konu hakkındaki kararları ölçülülük ilkesinin somutlaştırılması çerçevesinde ele alınmaktadır. Ölçülü1ük ilkesinin içeriğinin tüm devlet erklerince içselleştirilmesinin ne derece ehemmiyetli olduğu bu çalışmanın genelinde bir kez daha ortaya konulmak istenmektedir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|