Özet:

Günümüzde, kentsel dönüşüm projeleri çoğunlukla; deprem riskine karşı dayanıklı konutlar üretmek, fiziksel çöküşün önüne geçebilmek, kentteki tarihi motiflerin sürdürülebilirliğini sağlamak, ekonomik yaşamı canlandırmak, mimarlık ve kentsel yaşam kalitesini arttırmak, kültüre dayalı dinamikleri harekete geçirmek ve proje sürecine ilgili aktörlerin katılımını sağlamak gibi saiklerle yapılmaktadır. Diğer taraftan, dünya çapında yaklaşık bir milyar kişinin sağlıksız ve iklim değişikliğinin potansiyel etkilerine karşı korunmasız yerleşimlerde yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu insanlar yetersiz barınma koşuları, kalitesiz yapılar ve altyapı eksikliği nedeniyle toprak kayması, sel, taşkın, kuraklık ve aşırı sıcaklar gibi tehlikelere maruz kalmaktadır. Bu nedenle kentsel dönüşümün iklim değişikliğinin potansiyel etkilerini bertaraf edebilmek bağlamında önemli roller üstlenebilmektedir. Kentsel dönüşüm politikaları ile iklim değişikliği arasında çift taraflı ilişkiden söz edilebilir. Kentler, sera gazı emisyonlarını arttıran çeşitli faaliyetlerin merkezi konumundadır. Yine kentsel alanlardaki ormansızlaşma ve arazi kullanımının değişmesi küresel ısınman ve iklim değişikliğinin başlıca nedenleri arasında gösterilmektedir . Diğer taraftan kentler, dünya nüfusunun yarıya yakınına ve ekonomik kaynakların çok büyük bir bölümüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu itibarla, gerekli önlemler alınmadığı taktirde iklim değişikliğinin potansiyel olumsuz etkilerinin kentlerde ekonomik ve fiziksel olarak yıkıma sebep olması kaçınılmazdır. Eskişehir Kocakır mevkiinde hayata geçirilmeye çalışılan sürdürülebilir kentsel dönüşüm projesi (SüPerKent) küresel ısınma ve iklim değişikliği uyum ve azaltım kapasitesini arttırmak ve kaynakları etkin olarak kullanmak amacıyla oluşturulması ve Türkiye’de bu konuda yapılan ilk toplu konut uygulama örneği olması bakımından önemlidir. Amacı; kentsel dönüşüm kararlarının çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik esasları çerçevesinde ele alınmasını ve kentsel dönüşüm uygulamalarının karbon salınımlarının azaltılmasına hizmet etmesini teşvik etmek olan bu projenin uygulanabilirliğinin ve etkinliğinin sorgulanması da bu bildirinin esaslı konusunu oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: