Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 43
 İndirme 4
FATİHA SURESİ ÖRNEĞİNDEN HAREKETLE MİLLETİMİZİN KUR’AN-I KERİM İLE BÜTÜNLEŞMESİ VE TÜRK MİLLETİNİN İSTİKBALİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
2018
Dergi:  
Uluslararası 4. Sosyal Bilimler Sempozyumu (Asos Congress)
Yazar:  
Özet:

Tebliğ iki kısımdan meydana gelmektedir. İlk kısımda Kur’an-ı Kerim’in ilk suresi olan Fatiha’yı teşkil eden kelimeler tespit edilecektir. Bütün İslam dünyasında ve ülkemizde her daim okunan ve okumaya devam edilen bu Sure-i Celile’de mevcut olan, gerek lafız ve gerekse mana itibariyle Türkçemize geçen kelimeler gösterilecektir. Yaptığımız tespite göre Fatiha suresinde bulunan kelimelerin % 90’nına yakını dilimize geçmiş ve halen kullanmaktayız. Bu durum, Türk milletinin Kur’an-ı Kerim ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğini gösteren temel bir göstergedir. Buradaki kullanılan “Türk” kavramının kültürel manada olduğu, ırkı ve ırkçılığı idealize etmediğini hatırlatmakta fayda vardır. Nitekim 15. Asırda Balkanlar başta olmak üzere Osmanlı’nın hâkimiyet tesis ettiği bölgelerde ihtida eden Hristiyanlar “Türk olduk” demekteydiler. Dolayısıyla “Türk” ifadesi ile kast edilen Müslüman ve Müslümanlıktır. 1932 yılında “dilde arılaştırma” veya “arı Türkçe” olarak ifade edilen tatbikata rağmen, Fatiha Suresindeki kelimelerin % 90’nının günlük hayatımızda halen kullanılması, iki yüz yıla yakın bir zamandır Türk-İslam kültürü üzerindeki tatbik edilen tahribata rağmen, milletimizin irfan seviyesinin yüksekliğini göstermektedir. İkinci kısımda; 1932 yılında başlanan ve 1936-1937 yılına kadar olan, yabancı (Arapça ve Farsça kökenli) kelimelerin yasaklandığı devreyle alakalı bilgi verilecektir. Güneş Dil Teorisi olarak ifade edilen nazariye ile binlerce yıldan beri lisanımıza kazandırdığımız kelimelerin bir kısmını kaybetmekten kurtulmuş olsak da tek partili dönemde Türkçenin maruz kaldığı dil tahribatının günümüzde devam ettiğine dair açıklamalar yapılacaktır. Sonuç bölümünde tek partili dönemde idareci zümre ile halkın farklı İslam telakkisinin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik sonuçları üzerinde değerlendirme ve teklifler yapılacaktır. Bu tespitler zemininde Türkiye Türklüğünün, hem İslam dünyasının hem de Türk dünyasının ümidi olduğu hususunda tahlillere yer verilecektir.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler




Uluslararası 4. Sosyal Bilimler Sempozyumu (Asos Congress)
Uluslararası 4. Sosyal Bilimler Sempozyumu (Asos Congress)