Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 68
 İndirme 27
Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirine Yansıyan Suçluluk Duyumuna Psikanalitik Bir Yaklaşım
2015
Dergi:  
Türklük Bilimi Araştırmaları
Yazar:  
Özet:

Cumhuriyet dönemi Türk şiirine yansıyan suçluluk duyumuna psikanalitik yaklaşıldığında başlıca iki yönelim görülür. Bunlardan ilki şairin/ anlatıcının kendini suçlu hissedişine dair duyumdur. Bunun nedeni Sigmund Freud ve Jacques Lacan’ın ortaya koyduğu gibi özne olarak şairin, Lacan’ın kavramlaştırdığı Babanın Adları olan yasa ve yasakları çiğnemiş olmaları veya çiğneme ihtimalleridir. Bir özne olarak şair yasa ve yasayı çiğnemese bile, yasa ve yasağın oluşu her insan gibi şairin de bunları çiğnemenin bilinçdışı arzusunu taşıdığı anlamına gelir. Burada yasa ve yasağın oluşu diyalektik olarak bilinçdışı suçluluk duyumunu vareder. Şiirlerinde ilksel ve kökensel bu suçluluk duyumunu yansıtan şairler, bu duyumla Kant’ın ortaya koyduğu etik ilke, ahlak yasası ve koşulsuz ödev mantığına göre içerik ve anlamdan yoksun ve sadece biçimsel ilkelerle inşa edilmek istenilen acımasız, merhamet yoksunu öznenin de karşısında yer alır. Bu noktada şairler, yine Kant’ın patoloji olarak kavramlaştırdığı insanın otantik ve egzotik duyumlarından yana tercihini kullanır. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde suçluluk duyumunun bir diğer görünümü simgesel/kültürel alanın özneyi suçlayışı karşısında şair/anlatıcının kendini bütünüyle suçsuz hissedişidir. Bu noktada psikanaliz öznenin tercihlerinde rol oynayanın birinci derecede bilinçdışı arzu olduğuna dikkat çeker. Bilinçdışı arzu da simgesel kültürel alana göre şekillenir. Dolayısıyla bilinçdışı arzuyla hareket eden özne/şair de bu noktada tercihlerinde sorumlu olmadığından suçluluğu kabul etmez. 

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Türklük Bilimi Araştırmaları
Türklük Bilimi Araştırmaları