Camiler, Müslümanların ibadetlerini yerine getirdikleri mekanlar olmanın yanı sıra tarihte idare merkezi, hükümet binası, öğretim yeri ve askeri karargâh olarak da kullanılmıştır. Müslümanlar bu özellikleri sebebiyle cami inşa etmek ve yaşatmak için birbirleriyle yarışmışlardır. Müslüman devletlerin temel politikalarından biri de cami inşa etmek ve bunları yaşatmak olmuştur. Bu amaçla Müslüman devletler, ele geçirdikleri yerlere hemen cami inşa etmiş veya var olan dini mekânları camiye dönüştürmüşlerdir. Beyrut, Hz. Ömer döneminde Müslümanların hâkimiyeti altına alınmıştır. Ancak zamanla Beyrut’u Haçlılar tekrar ele geçirmiş ve Roma dönemine ait eski bir mabedin üstüne St. John Baptista kilisesini inşa etmişlerdir. Beyrut’u Haçlılardan geri alan Memlûkların ilk yaptıkları işlerden biri St. John Baptista kilisesini camiye dönüştürmek olmuştur. Bu camiye Hz. Ömer Camii adı verilmiştir. Camide bulunan Hz. Yahya peygambere ait olduğu iddia edilen makam ve mübarek emanetten dolayı cami aynı zamanda Hz. Yahya Camii olarak da anılmıştır. Beyrut Hz. Ömer Camii, şehrin merkezinde, çarşı ve pazarların ortasındadır. Fiziki yapısı itibariyle kilise yapısı korunan cami Osmanlı Devleti zamanında da şehrinönemli Müslüman mabetlerinden biri olmuştur. Osmanlılar, kendilerinden önceki Müslüman devletlerde olduğu gibi, camilerin yaşatılması ve ihtiyaçlarının karşılanması için çeşitli vakıflar kurmuş veya var olanları güçlendirmiştir. Bu çalışmada, Osmanlı Devleti idaresinde bulunan Beyrut’taki Hz. Ömer Camii Vakfı incelenmiştir. Vakfın gelir ve gider kalemleri ile vakıfta çalışan görevliler ve vakfın vermiş olduğu hizmetlere değinilmiştir. Ayrıca Hz. Ömer Camii özelinde, Osmanlı Devleti’nin taşradaki vakıf camilerine karşı tutumu arşiv vesikalarına göre ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|