Edebî eserler, hiç şüphesiz yaşadığı toplumun tarihî ve sosyal çevresiyle yakından ilgilidir ve asırlardan beri kadim milletlerin toplumsal hafızaları olarak varlıklarını devam ettirmişlerdir. Edebî eserler içerisinde manzum ve mensur pek çok türe rastlamak mümkündür. Bu türler içerisinde ise “hikâye”nin yeri azımsanmayacak kadar önemlidir. Diğer edebî türlerde olduğu gibi hikâyeler de milletin ruhundan doğmuş, halkın değerlerini konu almış ve barındırdığı zengin kültürel mirası ile halkın millî özünüiyi ifade eden türlerden biri olarak var olmuştur. Bu yönüyle bakıldığında Klâsik hikâyelerimiz içerisinde zikredilmesi gerekenönemli hikâyelerden birisi de şüphesiz Temîmü’d-Dârî hikâyeleridir. Arap kayanaklı bir hikâye olan Temîmü’d-Dârî hikâyeleri şahıs, mekân ve olay örgüsü bakımından Arap kültürüne dair unsurlar barındırmakla birlikte; asırlar boyunca Türkler arasında okunması, yazılması ve anlatılması sebebiyle içerisinde Türk dil ve kültürüne ait pek çok unsuru barındırmaktadır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|