Etnik sorunsalı antik yunan tarihi ile başlatmak mümkün. Bu çalışma konuyu Fransız Devrimi sonuçlarından olan ulus devletlerin doğuşundan sonrası ile sınırlamaktadır. Tarih sürecinde soruna değişik toplumların ve kültürlerin bakışını da hülasa etmek gerekir. Diğer taraftan konu ile birebir alakalı kavramlar çeşitli toplumlarda anlam kaymalarına uğramışır. Bu kavramlar da, bu çalışmada konu edildi ve tanımlandı. Ulus devlet, azınlık, etnik azınlık, ulusal azınlık, millet, halk, vatandaş, milliyet-milliyetçilik bu kavram kümesindendir. Ulus devletlerin var olan etnik azınlıklar sorunu, Birinci, İkinci Dünya Savaşları yanında ana neden olarak sömürgecilik için başlatılan savaşları ve onların sonuçları olarak ikili ya da uluslararası sözleşmeleri sayabiliriz. Özellikle, İkinci Dünya Savaşı sonrası çizilen keyfi sınırlar ötesinde kalan azınlıklar bugün olduğu gibi, gelecekte de globelleşen dünyada “siyasal dünyanın”temel sorunlarından biri olacaktır. Ulus devletin bölüp, sınırlar ötesine attığı aynı halk grubundan olan kitlelerin, kültürel, siyasal sorunlarının büyüklüğü ya bilinmemekte ya da bilinçli bir şekilde görmezden gelinmektedir. Fransız devriminden sonra ortaya çıkan ulus-devletler, azınlıklar sorununu olduğundan daha da büyüterek içinden çıkılamaz bir halde çağdaş dünyaya miras bırakmışlardır. Ne totaliter devletler, Sovyetler Birliği‘nde olduğu gibi uzun bir süreçte baskı ile, ne de demokratik ülkelerde olduğu gibi asimilasyon yoluyla azınlıklar sorunu çözümlenememektedir. Azınlıklar sorunu, bir şekilde ulus-devletler önünde çözümlenmeyi bekleyen bir insanlık sorunu olarak beklemektedir. Asimile müsaadesinden bağımsız kültürlerini, dillerini ve diğer değerlerini yaşatabilme hakkına sahiptirler yoluyla sindirilmiş birçok topluluk siyasal otoritenin müsaadesinden bağımsız kültürlerini, dillerini ve diğer değerlerini yaşatabilme hakkına sahiptirler
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|