6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile birlikte hukukumuzda daha önce olmayan ve uluslararası alanda özgün nitelik taşıyan kurumsal temsilci müessesesi kabul edilmiştir. Bir paysahipliği girişimi olarak düzenlenen bu müessese ile özellikle sermayenin tabana yayıldığı anonim ortaklıklarda güç boşluğunun azaltılması hedeflenmiştir. Ancak Sermaye Piyasası Kanunu hem kurumsal temsilci hem de TK md. 428’de düzenlenen diğer kurumsal temsil sistemlerinin halka açık ortaklıklara uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Böylelikle kurumsal temsilci için öngörülmüş olan fonksiyon önemli oranda ortadan kalkmıştır. Öte taraftan yayımlayacağı ve pay sahibinin talimatı yerine geçen bildirge ile bağlı olan kurumsal temsilci ile temsil ettiği pay sahipleri arasındaki temsil ilişkisinin hukuki niteliği de tartışmalıdır. Bu ilişkinin kendine özgü yapısı değerlendirilmektedir. olan sözleşmeler çerçevesinde düşünülmesi gerektiği
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|