Oldukça genç sayılabilecek yaşlarda, kadın öğretmenlerin İstanbul’dan, İstanbul’daki yaşamlarından feragat edip, Anadolu’nun çeşitli şehir, kasaba ve köylerinde öğretmen olarak görev yapmalarına, birçok zorluğa göğüs germelerine Türk Edebiyatında, özellikle hikâye ve romanlarda genişçe yer verilmiştir. İşte romanlarda ana karakter olarak kadın öğretmenlerin betimlenmesiyle; kadının yeni sosyal rolünün pekiştirilmesi; kadının etkinliğinden yararlanılarak yeni toplumun çağdaş bir yapıda şekillendirilmesi; Anadolu’da kadın eliyle kalkınma hamlesine ivme kazandırılmak istenmesi; kadın tiplemeleri ile toplumda yer edinmiş her türlü hurafe, batıl inanç ve taassuba karşı çıkılması, toplumun aydınlatılmak istenmesi amaçlanmıştır. Bu makalede; ilk yayınlanma/ tefrika edilme tarihleri de dikkate alınarak dört roman (Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mürebbiye (1897); Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu (1922); Acımak (1928) ve Halide Edip Adıvar, Tatarcık (1938-1939) esas alınmış, bu romanlardaki kadın öğretmen tiplemeleri öğretmenlik mesleğinin tarihi, psikolojik, eğitsel, sosyal ve felsefi temelleri de dikkate alınarak, karşılaştırmalı olarak incelenmiş, özellikle adı geçen romanlarda geçen tiplemelerin “Öğretmen Mesleki Kişilikleri” tartışılarak; günümüzde bu alanda yapılan ve yapılması tasarlanan çalışmalara ışık tutabileceği irdelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Roman, Kadın Öğretmen, Mesleki Yeterlik
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|