Türk Mimarisinde sırlı tuğla ve çini, zaman zaman artan ve azalan kullanımıyla daima var olmuştur. Anadolu’ya gelmeden önce de çini, tuğla alçı ve taş malzemeyle tanışık olan Türkler Anadolu’yla birlikte bu malzemeleri farklı yorumlama güç ve ilhamını yakaladılar. Kakma tekniğinin küçük boyuttaki malzemelerde kullanım alışkanlığından sıçrayarak, birdenbire mimaride kullanılmaya başlanması, bu güç ve heyecanın somutlaştığı örneklerdendir. Ardından gelen Beylikler de, Selçuklunun heyecan ve yaratma geleneğini farklı malzemelerle devam ettirmişlerdir. Selçuklu ve Beylikler dönemi mimarisinde çinilerin taş, alçı ve tuğla olmak üzere üç malzeme üzerine kakılarak kompozisyon oluşturdukları görülür. Bu çinilerin özellikleri ise tek renkli, sır altı ve çini mozaik tekniğinde oluşlarıdır. Günümüz seramik sanatında, unutulmuş olan bu tekniği hatırlayıp kullanma adına alternatiflerin araştırılması, olumlu sonuçlar ortaya çıkarabilir.
in turkish architecture, glazed bricks and tiles have always been with increasing and decreasing use of time, before coming to anadolu, the turks familiar with tile brick plaster plaster and stone material, together with anadolu, they have received different interpretation power and inspiration, and in the small-sized materials of wood technique, the heading to be used in multiple architecture is the examples of which power and excitement are concrete, then the expectedness of the flood has continued its excitement and creation tradition with different materials, and the use of ceramic tiles in the name of the tiles, and the ceramic properties of the tiles have created in the name of the tiles
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|