Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 184
 İndirme 56
Axel Olrik’in Epik Yasaları Işığında Segrek Destanı
2018
Dergi:  
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi
Yazar:  
Özet:

Danimarkalı halkbilimci Axel Olrik’in 1909 yılında yayınladığı “Halk Anlatılarının Epik Yasaları” adlı çalışması, halkbilimi araştırmaları açısından önemli bir yere sahiptir. Olrik’in bu yasaları, bazı halkbilimciler tarafından eleştirilmesine rağmen daha sonra ortaya çıkacak kuramlara zemin oluşturmuştur. Axel Olrik, toplumsal hafızanınönemli kültürel ürünleri olan sagelerde, verilerin korunduğunu ortaya koymak açısından tespitlerini birbiriyle bağlantılı on beş maddede toplayarak kuramsal bir çerçeve oluşturmuştur. Bu kuramsal çerçeve bağlamında halk anlatılarının hangi mekân ve düzlemde oluşursa oluşsun büyük oranda benzerlik gösterdiği görülmüştür. Halk anlatıları dünyanın neresinde ortaya çıkarsa çıksın diğer halkların anlatılarıyla ortak yönlere sahiptir. Kültürel kodlarla zenginleşen bu anlatılar, aslında organik bir bağla birbirlerine bağlanır. Anlatılardaki durağanlık-coşkunluk durumu, entrik kurgular, yinelemeler, kalıplaştırmalar, büyük tablo sahneleri, zıtlık ve ikizlik durumları vb. birçok eylem, sagelerdeki akrabalık bağlarının birer yansımasıdır. Axel Olrik’e göre, halk anlatılarının epik yasaları, süper organiktir. Bir başka ifadeyle kendine özgü bir olgu olan kültürün ayrılmaz, doğal bir parçasıdır ve buna göre bir halk aşığı veya destancı bir kez anlatmaya başladı mı hiç farkında olmasa da veya ister istemez etkisinde olduğu bu kanunları takip etmek durumundadır. Türk kültürünün temel yapı taşlarından biri olan Dede Korkut hikâyeleri, Oğuzların sosyal hayatlarını anlatan birbirinden bağımsız hikâyeler olmasına karşın onları bir bütünün parçaları olarak değerlendirmek mümkündür. Bir bütün hâlinde makro metin olarak adlandırılabilecek bu anlatılar üzerine yapılan araştırmalar, dil, tarih ve kültürümüzün karanlık noktalarının aydınlatılmasında önemli bir etkiye sahiptir. Yüzlerce araştırma yapılmasına rağmen halen güncelliğini ve tazeliğini koruyan bu metinler üzerine uygulanan kuramsal yaklaşımlar, Dede Korkut kitabının önemini bir kez daha kanıtlamaktadır. Dresden nüshasına göre Dede Korkut’un onuncu hikâyesi olan Uşun Koca Oğlu Segrek Boyu, bir tuzak sonucu Tekür’ün adamları tarafından bir kalede tutsak edilen Egrek’in, kardeşi Segrek tarafından olağanüstü mücadeleler sonrasında kurtarılması hikâyesidir. Destanın olay basamakları genel hatlarıyla şu şekildedir: Uşun Koca’nın büyük oğlu Egrek, Alınca Kalesi’nde Kara Tekür’ün eline bir tuzak sonucu esir düşer. Segrek, oyun oynayan iki öksüz çocuğun kavgasını ayırırken abisinin esir düştüğünden haberdar olur. Segrek, anne ve babasıyla konuşup Egrek’in esaretinden emin olmak ister. Anne ve babası bir evlat daha kaybetmek istemediklerinden dolayı olayı yalanlarlar ve Kazan Bey’in öğüdüyle Segrek’i evlendirerek onu bu olaydan uzak tutmaya çalışırlar. Kazan Bey’in öğüdü ile evlendirilen Segrek, karısıyla arasına kılıç koyarak kardeşini bulmadan gerdeğe giremeyeceğini söyler ve Egrek’i bulmak için yola çıkar. Segrek, Kara Tekür’ün adamlarıyla olağanüstü mücadelelerde bulunur. Yenilgiye uğrayan ve Segrekle baş edemeyen Kara Tekür’ün adamları, bir entrika ile Egrek’i Segrek’in üzerine salarlar. Kopuz aracılığı ile söyleşen iki kardeş birbirlerini tanırlar ve birlikte mücadele ederek Tekür’ün adamlarını yenerler ve babalarına müjde göndererek Oğuz iline mutlu bir şekilde dönerler. Birbirlerine sağdıç olarak evlenirler ve muratlarına ererler. Bu makalede Axel Olrik’in halk anlatılarından yola çıkarak oluşturduğu epik kanunlar, Dede Korkut hikâyelerinden biri olan Uşun Koca Oğlu Segrek destanına uygulanacak ve bu anlatının yasalara uygunluğu değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler:

Axel Olrik's Epic Laws
2018
Yazar:  
Özet:

The work published in 1909 by Danish folklore scientist Axel Olrik, “The Epic Laws of People’s Stories”, has an important place in the field of folklore research. Olrik's laws, though criticized by some populist scientists, have made the ground for the theories that will emerge later. Axel Olrik has created a theoretical framework by gathering their findings in fifteen related articles in the fields that are important cultural products of social memory, in order to reveal that the data is protected. In this theoretical framework, it has been seen that the people's narratives in which place and level are formed are very similar. People's stories, wherever they appear in the world, have common aspects with the stories of other peoples. These stories, enriched with cultural codes, are actually connected with one another by an organic connection. The state of stagnation in the stories, intric fiction, repetitions, modeling, big table scenes, contradictions and twisting situations, etc. Many actions are one-of-a-one reflection of the relatives bonds in the sagels. According to Axel Olrik, the epic laws of popular stories are super organic. In other words, it is an inseparable, natural part of the culture, which is a specific fact, and according to which a people's lover or a fan has to follow the laws that it is in effect, even if it does not know or does not want to. The Dede Korkut stories, one of the core structures of Turkish culture, are independent stories that tell the social lives of the sons, although it is possible to evaluate them as parts of a whole. Research on these stories, which can be called macro texts in a whole, has an important impact on the lighting of the dark points of our language, history and culture. Though hundreds of research have been done, the theoretical approaches applied to these texts, which still preserve its up-to-date and freshness, once more proves the importance of the Dede Korkut book. According to Dresden's narrative, Dede Korkut's tenth story, Uşun's Big Son Segrek Boyu, is the story of Egrek, who was detained in a castle by Tekür's men, after extraordinary struggles by his brother Segrek. The events of the castle are as follows with its general lines: the oldest son of the servant Koca, Egrek, falls as a result of a trap in the hand of the Black Tekür in the Alınca Castle. Segrek gets aware that his brother is prisoner when he separates the struggle of two orphans playing games. Segrek wants to talk to his mother and father and be sure of Egrek's prison. His mother and father lie the incident because they don't want to lose another child and they try to keep him away from the incident by marrying Segrek with the advice of Mr. Kazan. Segrek, who is married with the advice of Mr. Kazan, says he cannot enter the truth without finding his brother by putting a sword between him and his wife, and goes to find Egrek. Segrek is in extraordinary struggles with the men of Black Tekür. The men who are defeated and unable to deal with Segrek, with an entrika, put Egrek on Segrek. The two brothers who speak through the cup know each other and fight together, defeating the men of Tekur and sending the blessing to their fathers, they return happily to the province of Son. They marry each other, and they marry each other, and they marry each other. In this article, the epic laws created by Axel Olrik on the basis of the public stories, will be applied to the story of Uşun Koca Son Segrek, one of the Dede Korkut stories, and the conformity of this story to the laws will be assessed.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler


Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi