Yönetişim akademik yazında yaklaşık çeyrek asırdır başta gelen tartışma alanlarından birini oluşturmuştur. Yönetişim sosyal politika yazınında sıkça karşılaşılan ve yaygın kullanılan bir kavram olmamakla birlikte esasen sosyal politikaya çok da uzak olmayan bir yapıyı ifade etmektedir. Küresel yönetişim esasen soğuk savaş sonrası gelişmeler bağlamında ekonomik küreselleşmenin rekabetçi baskılarının bir sonucudur. Bu baskılar ağırlıklı olarak maliyetleri azaltma ve daha verimli hale gelme bağlamında devlet kurumları üzerine odaklanmaktadır. Ekonomik verimliliği ve büyüme artışını yaratarak tüm ulusların refahını arttırma potansiyeli olan küreselleşmenin bugüne değin istenen başarıyı sağlayamaması, mevcut küreselleşme sürecinin etkili ve demokratik bir yönetişimden yoksun olmasına bağlanmaktadır. Ulus devletlerin hala önemini koruduğu bir dünyada, küreselleşmenin yönetişimi ulusal düzeydeki yönetişimle sınırlı kalmaktadır. Bu süreçte sosyal politikaların temel belirleyici aktörlerinin kısmen veya tamamen güçlerini kaybetmeleri, yeni dönemde belirsizlikleri ve endişeleri arttırırken, sosyal politikanın yönetişimi konusunu gündeme getirmektedir. Bu çerçevede çalışmanın ilk kısmında yönetişim kavramı ve bu kavramı daha açık hale getirmeyi sağlayan unsurlar ele alınırken, ikinci kısımda yönetimden yönetişime geçişin gerekçeleri değerlendirilecektir. Çalışmanın son bölümde ise bu dönüşümün sosyal politika açısından sonuçları değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|