Dünya birincil enerji karmasında ilk üçte yer alan doğal gaza yönelik talebin fiyatların düşmesi, arz bolluğu ve karbon emisyonunu azaltmadaki rolü nedeniyle orta ve uzun vadede petrol ve kömürden daha hızlı artması beklenmektedir. Üstelik bu tahminlere göre; büyüme oranının geçtiğimiz 17 yılla aynı olması durumunda bile gelecek 25 yıl içinde doğal gaz talebinde % 50’lik artış olacaktır. Doğal gaz pazarında rekabeti derinleştiren bu durum yapısal dönüşüm sürecinin tetikleyicisi olmuştur. Yapısı itibari ile bölgesel bir görünüm arz eden ve devletlerin ana aktörler olduğu doğal gaz pazarı LNG talebinin önlenemez yükselişine bağlı olarak küreselleşme doğrultusunda evrilmektedir. Başlangıçta coğrafi imkânsızlıkları aşmak için geliştirilen LNG günümüzde boru gazının rakibi durumuna gelmiştir. LNG’nin payı yeni arz ve talep ülkelerinin ortaya çıkmasıyla hızlı bir şekilde artmaktadır. Boru gazı ve LNG arasındaki fiyat makasının LNG lehine bozulmasıyla birlikte kaynak çeşitlendirmesi arayışında olan ülkeler için LNG makul bir seçenek haline gelmiştir. Boru hatlarının yarattığı karşılıklı bağımlılık ilişkisinde “hassas” konumda olan ülkelerin LNG taleplerinin artışa geçmesi mevcut ve planlanan boru hatlarının akıbetlerini tartışmalı hale getirmiştir. Gelecek 25 yılda LNG talebinin iki katı artarak pazar payının %40- %45 oranına yükseleceği öngörülmektedir. Bu nedenle çalışma LNG ve boru gazı arasındaki rekabeti tetikleyen jeopolitik ve jeoekonomik unsurlara odaklanacaktır. Çalışmada LNG-boru gazı rekabetinin yeni boru hattı yatırımlarına etkisi sorgulanacaktır. Bu amaçla, Rusya’nın yeni boru hattı projeleri Kuzey Akım-2 ve Türk Akımı-2’nin geleceği sorgulanacaktır. İçerik analizi yönteminin kullanılacağı çalışmada doğal gaz piyasasının içinde bulunduğu evrim sürecine de yer verilecektir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|