Özet:

İnsanlar doğal yada yapay afetlerden dolayı ilk çağlardan bu yana göç halindedir. Yakın zamanda Suriye'de gelişen krizden dolayı dünya çapındaki göçmen sayılarında büyük bir artış olmuş ve bu göçmen dalgasındançok etkilenen ülke Türkiye olmuştur. Bu uluslararası düzeyde bir problem olmasına rağmen, Türkiye göç rotasındaki ilk durak olduğu için göçmenlerin yaşadıkları bir çok probleme ilk elden çözüm üretmek zorunda kalmıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin açıklamalarına göre Türkiye'de 2.8 milyon sığınmacı yaşamaktadır fakat yasal olmayan yollaradan ülkeye giren göçmenlerinde olduğu düşünüldüğünde bu rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca 2016 yılında Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan anlaşma gereği, Türkiye Avrupa ülkeleri tarafından yasal sığınmacı olarak kabul edilene kadar daha fazla sayıda göçmene ev sahipliği yapmak zorunda kalacaktır. Böyle durumlarda insanları hayatları sonsuza kadar değişir ve bu durumdançok etkilenen kitle göçmen nüfusunun %50'lik kısmını oluşturan çocuklardır. Çocukların rekreasyonel aktivitelere katılma ve oyun oynama hakkı Çocuk Hakları Bildirgesi'nin 31 maddesi ile koruma altına alışmış olsa da, insanları sığınmacı olarak geçici barınma alanlarında yaşadıkları bir ortamda çocukların oyun oynama hakkına saygı göterildiğinden ve korunduğundan bahsetmek oldukça zordur. Bu sebeple bu makelede sığınmacı çocukların günlük mekanlarını ve oyun hakkının ne derece elde edildiğini sorgulanacaktır. Dahası, bu makalede yerel yönetimlere tavsiyelerde bulunmak amacı ile çocuklara hızlı ve düşük bütçeli oyun sağlama stratejileri üzerinede bir tartışma yürütülecektir.

Anahtar Kelimeler: