Tarihin sonu, sanatın sonu ve sosyalizmin ölümünün ilan edildiği günümüzde yeni mutluluk hayallerine her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Bu noktada sanatın rolü nedir? Mutluluk hayallerini üreten ütopik sanat anlayışı diğer bir ifadeyle sanat siyaset buluşması, Walter Benjamin’in “Teknik Yeniden Üretilebilirlik Çağında Sanat Yapıtı” üzerinden değerlendirilebilir. 1960’lı yıllardan sonra plastik sanatların seyri değişmiştir. Sanatın düşük kısmı özellikle kitleleri yönetmek adına politize edilmiş sanat haline gelmiştir. Sanatın yüksek kısmı ise büyük şirketlerin halkla ilişkiler faaliyetlerine dahil edilmiştir. Gizemden arındırma, aurasızlık bunlara eşlik eden felsefesizlik sanatı bir de halkla ilişkiler ve tanıtım aracı yapmıştır, yani sanat çokuluslu şirketlerin pazarlama, satış ilişkilerini güçlendirmektedir. Umut içermez, kurtarıcı değildir. Kısacası auralı ya da aurasız sanat her durumda kitle iletişimiyle kesişmektedir. Bu makalede yukarıdaki düşünceler doğrultusunda, Benjamin’in güçlü makalesinin rehberliğinde sanatın kitle iletişim araçlarının işbirliğiyle siyasi kitle kültürüne hizmet etmesi ya da sanatın hegemonik gücü ve yine sanatın küresel sermayeye halkla ilişkiler ve tanıtım amaçlı hizmet etmesi Benjamin’in sanat-estetik anlayışı ve ütopya; sanat ve kitle ilişkisi; kitle sanatı ve hegemonya; sanat ve iletişim ilişkisi; yeniden aura, felsefe ve sanat bağlamında ele alınacaktır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|