Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 85
 İndirme 39
Yetişkin Kronik Hastalarda Allah’a Bağlanma, Duygu Durumu ve Yaşam Memnuniyeti İlişkisi
2020
Dergi:  
Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

Her geçen yıl yaşanan nüfus artışına, yetersiz sağlık yaşam koşullarına ve diğer nedenlere bağlı olarak kronik hastaların sayısında artış gözlemlenmektedir. Yaşanan kronik hastalıklar nedeniyle doku kaybı ve doku kaybının bir organda sonlanmasıyla organ kaybı gerçekleşir. Organ kaybına bağlı olarak gerçekleşen ölüm oranın yüksek olduğu görülür. Ölüm oranın yüksek olduğu kronik hastalıklardan biri kronik böbrek yetmezliğidir. Kronik böbrek yetmezliği beş evreden oluşur ve hastalık son evresine ulaştığında organ kaybı gerçekleşmiş olur. Bu evredeki hastaların RRT (renal replasman tedavisi) alması zorunlu hale gelir. Son dönem böbrek yetmezliğinin en sık görülen nedenleri arasında diyabet, glomerulnefrit ve hipertansiyon yer alır. Kronik böbrek yetmezliğinin dünya çapında önemli bir sağlık problemi olarak görülmesinin nedeni ölüm oranın yüksek olmasıdır. Dünyada bir milyona yakın kişinin kronik böbrek yetmezliği ile mücadele ettiği ve bunların dünya nüfusunun yaklaşık %10-16’sını oluşturduğu bilinmektedir. Ülkemizde 2018 verilerine göre RRT alan SDBY (Son Dönem Böbrek Yetmezliği) hasta sayısı 81055 olup insidansı 149.2, prevalansı ise 988.4’dur. Bu hastaların 60.643’ü hemodiyaliz tedavisi, 3.192’si periton diyaliz tedavisi, 17.220’si ise transplantasyon tedavisi almıştır. 2018 yılında çocuk hastalar da dâhil olmak üzere sürekli RRT’ye başlayan hasta sayısı 12.232’dir. Kronik böbrek yetmezliğine veya diyaliz tedavisine bağlı olarak hastalarda fiziksel, sosyal, psikolojik ve mental sorunlar gelişebilmektedir. Bu hastalarda ağrı, kramp, tansiyon değerlerinin değişimi, KBY’ye (Kronik böbrek yetmezliği) bağlı farklı hastalıkların gelişmesi, uyku bozuklukları, unutkanlık, demans, cinsel sorunlar, tedaviye uyum sorunu, depresyon, anksiyete ve panik bozukluk ve sosyalizasyon en sık görülen problemler arasında yer alır. Bazı çalışmalarda hem anksiyete bozukluğu hem de depresyonun güvensiz bağlanma tarzı ile bir ilişkisi olduğu bulunmuştur. Bu verilerden hareketle yakın ilişkilere bağlı gelişen bağlanma tarzlarının, bireylerin psikolojik durumuna etki ettiği söylenebilir. Bağlanma figürüyle olumlu ilişkiler geliştiren ve bağlanma figürüne güvenli bağlanan çocuklar kendilerini sevilen ve değerli bireyler olarak algılarlar. Diğer bireyleri de güvenilir, destekleyici ve sorumlu bireyler olarak görürler. Bağlanma figürü ile olumsuz ilişkiler geliştiren ve ona güvensiz bağlanan çocuklar ise kendilerini sevilmeye değer biri olarak görmezler ve diğerlerini de güvenilmez, tutarsız kişilikler olarak algılarlar. Kirkpatrick, Tanrı’ya bağlanma ile kişilerarası bağlanma yapısının birbirine benzerlik gösterdiğini ifade eder. Kirkpatrick, kişilerarası bağlanma ilişkisinde dört duruma vurgu yapar. (1) Birey korktuğunda, sıkıntılı durumlarda ya da tehlike anında bağlanma figürüne yakın olmak ister. (2) Bağlanma figürü bağlanana koruma sağladığı için güvenilirdir. (3) Bağlanma figürü davranışlarında tutarlıdır. (4) Bağlanma figürünün varlığı süreklilik gösterir. Kirkpatrick de bu dört durumdan hareketle Tanrı’ya bağlanma olgusunu açıklar. Bağlanma ve yaşam memnuniyeti üzerine yapılan bazı çalışmalarda bağlanma ve yaşam memnuniyeti arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Kaygılı bağlanan bireyler, diğerleri tarafından reddedilme ve terk edilme korkusunu yoğun olarak yaşarlar ve olumsuz duygulara sahiptirler. Kaçınmalı bağlanan bireyler ise yakın ilişkiden kaçınırlar, daha fazla bağımsız hareket etmeye ihtiyaç duyarlar ve özgüvenleri yüksektir. Güvenli bağlanan bireyler kendilerine ve diğerlerine yönelik olumlu ve duygu ve düşüncelere sahip olmaları sebebiyle yakın ilişki kurmaya daha eğilimlidirler. Yetişkin bağlanma stilleri, depresyon, umutsuzluk ve yaşam memnuniyeti aracıları olarak adaptif ve maladaptif mükemmeliyetçilik üzerine yapılan bir araştırmada; adaptif mükemmeliyetçilik ile yaşam memnuniyeti arasında pozitif ilişki, adaptif mükemmeliyetçilik ile depresyon, umutsuzluk ve güvensiz (kaygılı ve kaçınmalı) bağlanma ile arasında negatif ilişki olduğu tespit edilmiştir. Maladaptif mükemmeliyetçilik ile yaşam memnuniyeti arasında negatif ilişki; maladaptif mükemmeliyetçilik ile depresyon, umutsuzluk ve güvensiz bağlanma biçimleri arasında pozitif ilişki vardır. Başka bir çalışmada, stres yaratan duygularla mücadele eden ve Allah’a güvenli bağlanan bireylerin psikolojik sorunlarının daha az ve yaşam memnuniyetlerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kronik hastaların duygu durumu ile bağlanma tarzları ve yaşam memnuniyeti arasında ilişki olduğu söylenebilir. Yaptığımız çalışmada olumlu duygulara sahip olan diyaliz hastalarının daha fazla güvenli bağlanma tarzı geliştirdiği ve yaşam memnuniyetlerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler:

Relationship With God In Chronic Diseases, Emotional Conditions and Life Safety
2020
Yazar:  
Özet:

The number of chronic patients is observed increasing due to the growth of the population over the past year, poor health living conditions and other causes. Due to chronic diseases, body loss occurs with the end of tissue loss and tissue loss in an organ. The death rate due to organ loss is high. One of the chronic diseases with high mortality rates is chronic kidney failure. Chronic renal insufficiency consists of five stages, and when the disease reaches the final stage, organ loss occurs. Patients in this stage are required to take RRT (renal replacement therapy). The most common causes of recent renal insufficiency include diabetes, glomerulnefritis and hypertension. The reason that chronic kidney failure is considered a major health problem worldwide is that the death rate is high. It is known that a million people around the world are suffering from chronic kidney failure, which accounts for approximately 10-16% of the world’s population. In our country, according to 2018 data, the number of patients with SDBY (Last Period Kidney Insufficiency) in RRT is 81055 and the incidence is 149.2, and the prevalence is 988.4. 60643 of these patients received hemodialysis treatment, 3,192 peritonal dialytic treatment, and 17,220 transplantation treatment. In 2018, the number of patients who began continuous RRT, including children's patients, was 12,232. Depending on chronic kidney failure or dialytic treatment, physical, social, psychological and mental problems may develop in patients. In these patients, pain, convulsions, changes in blood pressure values, the development of various diseases associated with KBY (Chronic kidney failure), sleep disorders, forgetfulness, dementia, sexual problems, treatment adjustment problems, depression, anxiety and panic disorders and socialization are among the most common problems. Some studies have found that both anxiety disorder and depression have a relationship with an uncertain linking style. From these data, it can be said that the developing styles of connectivity related to close relationships affect the psychological state of individuals. Children who develop positive relationships with the connection figure and are safe linked to the connection figure perceive themselves as loved and valuable individuals. They also see other individuals as reliable, supporting and responsible individuals. The children who develop negative relationships with the connection figure and who are uncertainly connected to it do not see themselves as one worth loving and also perceive others as unreliable, unconform personalities. Kirkpatrick explains that the connection to God and the interpersonal connection structure are similar to each other. Kirkpatrick emphasizes four situations in the interpersonal connection relationship. (1) When the individual is afraid, in trouble situations or in danger, he wants to be close to the contact figure immediately. (2) The connection figure is reliable because it provides protection to the connector. (3) The link figure is consistent in their behavior. (4) The existence of the connection figure indicates continuity. Kirkpatrick also explains the fact of bonding with God through these four situations. Some studies on connection and life satisfaction have found that there is a relationship between connection and life satisfaction. Angry-linked individuals experience the fear of being rejected and abandoned by others intensely and have negative emotions. Individuals who are avoided are avoided from close relationships, need to act more independently, and their self-confidence is high. Safe-linked individuals are more likely to build close relationships because they have positive and feelings and thoughts towards themselves and others. A study on adaptive and maladaptive perfectionism as a means of adult connectivity styles, depression, desperation and life satisfaction has found that there is a positive relationship between adaptive perfectionism and life satisfaction, adaptive perfectionism and the negative relationship between depression, desperation and uncertain (thinking and avoiding) connectivity. There is a negative relationship between maladaptive perfectionism and life satisfaction; there is a positive relationship between maladaptive perfectionism and the forms of depression, disappointment and uncertainty. Another study found that individuals who struggle with stressful emotions and are secure to God have fewer psychological problems and higher satisfaction in life. It can be said that there is a relationship between the emotional state of chronic patients and the styles of connection and the satisfaction of life. The study we conducted found that dialytic patients with positive emotions developed more secure connectivity styles and had higher satisfaction in life.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler






Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 246
Atıf : 268
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini