Gazeteciler bilhassa savaş muhabirleri Birinci Dünya Savaşı’nın önemli cephelerinden biri olan Çanakkale’deki gelişmeleri gerek gazete yazıları ve mektupları gerekse raporlarıyla Dünya kamuoyuna taşımışlardır. Bu gazetecilerden biri olan Avustralyalı Keith Arthur Murdoch’ın kaleme aldığı ve Gelibolu Mektubu olarak da bilenen raporu, sonuçları itibariyle bilhassa İtilaf Devletleri açısından tarihi bir değere sahiptir. Bu doğrultuda raporun İtilaf Devletleri’nin Çanakkale cephesini terk etmelerinde ve özellikle Anzak efsanesinin oluşmasında ciddi payı vardır. Raporu incelendiğinde başarısızlığın sorumlusu olarak gördüğü İngiliz kurmay sınıfını tasvir ederken acınası, başarısız, niteliksiz gibi tabirler kullanan Murdoch’ın, cephenin kapatılmasının zeminini hazırladığı söylenebilir. Bununla birlikte metnin tamamında Anzak askerleriyle ilgili en küçük bir olumsuz yaklaşım sergilemediği gibi askerlere yönelik şanlı askerlerimiz ve kahramanlarımız şeklinde ifadeler kullanarak bu efsanenin temellerini atmıştır. Bu çalışmanın amacı Murdoch’ın yukarıda bahsi geçen iki husus hakkındaki görüşlerinin yanı sıra onlar kadar yer vermemiş olsa da Türk askerine dair görüşlerinin analiz edilmesidir. Nitekim Murdoch, Türk askeri hakkında son derece müspet sözler sarf etmekte, insaniyet ve cesaret kelimelerini Türk kelimesi ile birlikte kullanmaktadır.
journalists knowhassa battle correspondents are one of the important facades of the first world war, the developments in the dishkale, newspaper articles and letters, as well as reports to the world public, one of these journalists, avustralian keith, which is one of these journalists, has a historical value in terms of the political state, as well as the fact that the military statements of the turkish soldiers have been taken into the pen, as well as the fact that the majority of the work in the creation of the war, as a result of the fact that we have been identified as the majority of the fact that we are not given a strong words of the majority of the war, and the fact that we have been able to be able to be able to carry out of the fact that we have been able to be able to be able to carry out in the same language
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|