Özet:

Tarihsel süreçte Rusya açısından en çok önem atfedilen bölgelerin başında Ukrayna gelmektedir. Bunun sebepleri arasında Rusların tarih sahnesine çıktığı Kiev Knezliği’nin Ukrayna toprakları içerisinde bulunması, yine Ukrayna içerisinde Özellikle Kırım ve Doğu bölgesinde ciddi miktarda Rus nüfusunun varlığına ilaveten Özellikle Kırım’ın Rus denizcilik Politikalarında oynadığı kritik önemdeki rolü bulunmaktadır. 1990lı yılların başına değin önce Çarlık Rusyası’nın daha sonrasında ise Sovyetler Birliği’nin egemenliğinde kalan Ukrayna, 1991 senesi itibariyle bağımsızlığını resmi olarak elde etmesinden sonra dış politika yönelimleri bağlamında Rusya ve Avro-Atlantik Blok arasında kalmış bir ülkedir. Bağımsızlığından itibaren iktidara gelen yönetimlerin siyasi öncelikleri neticesinde zaman zaman Rusya’ya zaman zaman da Batı Bloku’na yakınlaşan Ukrayna, 2004 Turuncu Devrimi’nden sonra Batı Bloku ve Rusya arasında çok ciddi bir jeopolitik mücadele Sahası olmuştur. Ukrayna’nın Rusya’ya ait bir bölge olduğunu savunan Rus Avrasyacılığı özellikle bu ülkenin Batı Bloku’nun kontrolüne terk edilmemesi için her türlü güç unsurunun kullanılmasını talep etmektedir. 2013 senesinde Ukrayna’nın Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması’nı imzalamaktan vazgeçmesi neticesinde vuku bulan iktidar değişiklikleri bağlamında yaşanan gelişmeler günümüzde hem bölgesel hem de daha geniş düzlemde Rusya-Ukrayna-AB-ABD dörtlüsü arasında çok boyutlu olarak sürmektedir. Ukrayna’nın hem Avrupa enerji güvenliği hem de Rusya açısından değişmez öneminden ötürü önümüzdeki yıllarda bu dörtlü mücadelenin artarak süreceği öngörülmektedir. Bu çalışmada 2013 Ukrayna Meydan Olayları’nın günümüzdeki ve gelecekteki olası ve de bölgesel yansımaları ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: