Bilinmeyeni ve geleceği öğrenme merakı, insanların ortak kişilik özelliklerindendir. Böyle olunca, bazı işaretler üzerinden, birtakım yöntemlerle bilinmeyeni tahmin işi sayılan falcılık; bin yıllar öncesine dayanan ve hemen her toplumda görülebilen bir uygulamadır. Türk toplumunda da yaygın bir gelenek olan fal ve falcılık üzerine klasik edebiyatımızda da çeşitli fal usullerini konu edinen ve genel adıyla falname olarak bilinen birçok eser yazılmıştır. Yazımızda falın kültürümüzdeki yeri ve önemi hakkındaki bilgilerden sonra; diğer iki bölümünün istinsah kayıtlarından on sekizinci yüzyılın ilk yarısı içerisinde kayda geçirildiği sanılan el yazması bir eser içerisindeki, ne zaman ve kimin tarafından söylendiği şimdilik bilinemeyen, başlığı da olmayan, bazı özel isimler üzerinden niyet tutma ve kur’a falı niteliğinde; “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla ikişer beyitlik bendler halinde, klasik şiirimizin mazmunları çerçevesinde söylenmiş; baş kısmında 16x5 bölümlük, 1-2-4-8-16 ritmik sayılar altında fal uygulama şeması da bulunan ve toplam 33 bendden oluşan bir manzum falname örneği bilim, kültür ve edebiyat âlemiyle paylaşılmıştır.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|